Lakin bazen umudumu yitiriyorum sevgili. Bir çocuk ağıtı duyuyorum örselenmiş tarafımda. Kırık cam parçacıklarına benzeyen hülyalarımı süpürüyorum elimin tersiyle. Soruyorum kendime “Aynı şehirde yaşarken...
İstanbul’a yağmur yağarken
Tek yolculu bir gemi ayrılıyor
Rıhtımımdan.
İçim, çöller kadar kupkuru.
İstanbul’a yağmur yağarken
Sevgili, sen gelmeden önce,
Bakir bir sahilim vardı.
Şimdi, her yerde ayak izlerin…
İçim, çöller kadar kupkuru.
İstanbul’a yağmur yağarken
Silebilir mi acaba dalgalar, duygusuz dalgalar,
Kumsaldaki resmini?
Bir fırtına çıkıyor. Ne resmin kalıyor, ne ismin…
İçim, çöller kadar kupkuru.
İstanbul’a yağmur yağarken
Zeki Aciş