Bir hikâyeyi bitirebilmek için oturmuştum masaya. Oda buz gibiydi. Ayağıma terliklerimi giymek için tekrar kalktım. Tekini bulmak biraz zamanımı aldı ama olsun, ayaklarım üşümüyordu artık. Tekrar oturdum. Ruhum bile titriyordu sanki soğuktan. Ama yazacaktım. Kelimeleri ruhumdan kalemime iten döner bir sistem durmadan zorluyordu avuçlarımı. Yazmalıydım. Tam elime kalemi alacakken pencerenin aralık olduğunu fark ettim. Demek ..
Read More…