Genç penguen Abel, sürüden ayrılalı bir hayli zaman olmuştu. Neredeyse hava kararmak üzereydi. Görünürde kimse yoktu. Uçsuz bucaksız buz çölünün ortasında yapayalnızdı. Ne pahasına olursa olsun siyah çakıl taşını İklima’ya vermem gerek, diye düşündü. Rüzgâr çok sert esiyor, yerdeki karı alıp göklere doğru savuruyordu. Olduğu yerde gözlerini kapatıp büzüşen Abel, rüzgâr geçtikten sonra başını kaldırıp ..
Read More…