En çok kokulu tülbendini severdim. Beyaz ve kenarları iğne oyalı tülbendine sinmiş gül kokusu az da olsa güvelenmesin diye dolabına serptiği keskin naftalini açığa çıkarırdı. Tülbendin kenarından çıkan beyaz saçlarında siyahtan eser yoktu. Elinden düşmeyen bir tespihi vardı. Siyah, akik taşları artık eskimiş, soluklaşmıştı. Yaşlı parmaklarında dulluğunu akıllara getirmeyen evlilik nişanı eski alyansını hiç çıkartmazdı. ..
Read More…