Yakınlarımdan bir hastayı getirdiğim, psikiyatristimin bekleme salonundaydık. Salon hınca hınç insan doluydu. Randevusu gelen hastalar, doktorun bulunduğu odaya giriyor uzun bir beklemenin ardından yüzü kızarmış ya da ağlamış bir halde dışarı çıkıyorlardı. Malum görüntü… Yüz yılımızın hazin sonunu tek kurşunluk silah gibi net ve acımasız anlatıyordu yalnızlık ve bunalım. Elimizdeki kalan tek kurşunu kendi ..
Read More…