Galeyana gelen kalabalık sel uğultusunu andıran bir sesle akmaya başlamıştı. Şaşkın ve heyecanlıydın. Kalbin, dizlerin pelte gibi titriyordu. Kafesin içinde rüzgâr yemiş ekin gibi dalgalandın. “Dilim sürçerse, kelimeler gagama takılırsa?” diye içini ezen bir endişeye kapıldın. Yüreğinin durmadan taştığı bir anda mübaşirin adını söylediğini duydun. Elinin ayağının hızı kesilmiş, gözlerinin görme gücü zayıflamıştı. Soluk alış ..
Read More…