(…) Gregor Samsa, bir sabah huzursuz edici rüyalardan uyandığında…)” Yolculuğumuz hasret kavuşturanın düdük sesi ile başladı… Trenin hareket saatinden önce içerisi çürük kaynamış yumurta kokmaya başlamıştı. Sonbaharın ılık nefesini ensemizde hissederken; iriyarı, leş kokulu adamlar içeri girdi. Nefes almak için tekrar hikâyeme döndüm. “(…) ‘Gregor!’ diye seslendi annesi, yumuşak bir sesle. Saat yediye çeyrek var, ..
Read More…