“Bir bilet,” diyor, “lütfen,” tombulcana bir kız, “önlerden olsun. Varsa cam kenarı.” Parayı uzatırken al yanakları azıcık daha kızarıyor nedense. Belki de bakışlarımdan. Koyu renk, ince pardösüsü aralanınca hamile olduğunu anlıyorum. Daha çocuk yaşta. “Bana da,” diyorum, ‘iki,’ diye eklememek için kendimi tutuyorum. Anne adayının arkasından bakarken omzundan sarkan uzun saplı çantasında gözlerim salınıyor. ..
Read More…