SAATİ Saati soruyorsanız Saat: 8:45’dir Zaman da aslında büyük bir boşluk gibidir Biz bir vakitler mavi gökyüzüne şöyle bir bakıyor, bu bir rüya mı...
Silik bir sonbahardı
Sisli bulanık güneşi saklı
Çocuk düşleriyle süslü dünyamızı bulayan acıya
Beleyen buluta griye
Gebeydi kırağı beyaza
Kuruyan dalları boyayacaktı beyaza buza
Sessizlik ve sensizlik oturacaktı o sokaklara
Kapıları sımsıkı kapalı o evlerin
Açılmayacaktı bir daha hayatları camları maviye
Yalnızlık çeperleri çekecekti tozla karışık
Örtmek için geride kalan anıları
Eylülün on ikisinden vurulmuştu kuşlar
Kırıldı kanatları. Uçamadılar!
Maviye şarkıları sustu
Sustu gökler susunca kuşlar
Saklandı mavi
Saklandı güneş
Sis sarıp sarmaladı ortalık toz duman
On İki Eylül vurgunları
Sürgünleri sustu
Sustuk
Şaşkın yaralı
Ayrılık uzağa yazılmıştı ta o zamanlardan
Yaşamlar suya
Sevdalar özleme
Doğruluk mahpusa
Biz gurbete yazılmıştık
Kara idi yazgımız
İsli idi içimiz
İsli kara bulanık
Gaz lambasının ışığında
Ufkumuzu açan o kitaplar yalancı
Vurdular kuşları
Maviyi güneşi vurdular
Vurulduk
Sisli bir sonbahardı
Sisli bulanık güneşi saklı…
Sevgi Erol Öçal