banner
CAMLAR VE PRANGALAR

Önümdeki perdeyi kaldırdılar gözüm gönlüm açıldı. Dışarıda ayaz, kar, kış, kıyamet; içeride bahar vardı ilkin. Derken camı da kaldırıverdiler aramızdan. İçeride kavga, kıyamet, prangalar; dışarıda huzurlu, sakin bir cennet vardı lakin. Elmas Tunç *Kısaöykü

banner
GARİBAN’IN BEKLEYİŞİ

Şubat ayındaydık. Belki de yılın en soğuk günüydü. Mahalledeki tarihi çeşme bile buz tutmuş akmıyordu. Evde kalorifer yanıyor olmasına rağmen üşüyordum. Yün içlik ve kazak giymek bile beni ısıtamamıştı. Televizyonda belediyenin sokakta yaşayanları basketbol sahasında toplayıp barınma ve yemek ihtiyaçlarını sağladığı yönde haberler çıkıyordu. Peki ya hayvanlar ne yapacaktı? Örneğin; sokak köpekleri… Ben bunları düşünürken ..
Read More…

banner
SONSUZLUĞUN BAŞLANGICI; UMUT

Yıl 2002, İstanbul. Aylardan Aralık, İstanbul en soğuk günlerini yaşarken, elimdeki buharı tüten kahvemi daha sıkı kavradım. Perdelerimi sonuna kadar açmıştım, başımı pencereme yasladım. Gözlerimi açıp derin bir iç çektim; kar taneleri usul usul yere düşerken, onları izlemenin içimi nasıl da ısıttığını düşündüm. Mesela, sayısını bilmediğim kadar kar tanesi yere düştükten sonra kaybolurken, her birinin ..
Read More…

banner
PINAR BAŞI

Aktım, kara oldum Yoldum, dağ oldum Şimdi Başımda duman, eteğimde çimen İçimde buz gibi pınar Osman Akyol

banner
SANAT VE KÜLTÜR İLİŞKİSİ

Sanat özünde insanı ele alır ve insanın ait olduğu toplumla ilişkisini kültürel özellikleriyle betimler. İnsan yaşadığı her dönemde kendinin kim olduğunu sorgulamıştır. Bu sorgulamaya henüz kesin cevap/lar bulamamış insan, haddizatında sanatı da ürettiği andan itibaren sorgulayıp; sanatın da ne olduğuna dair kendi varlığı kadar kesin cevap/lar bulamamıştır. Sanat fikri tıpkı insanın kendi anlam arayışı gibi ..
Read More…

banner
KALBİM TUTUŞSUN

pencereni kapat sis boğulsun, dallara küçük küçük kuşlar konsun. bana bir mendil ver bir de mektup tut ellerimden kalbim tutuşsun. geceyi söndür yüzün unutulsun, sokaklardan bir ah duyulsun. bana bir hayat ver bir de çocuk tut ellerimden kalbim tutuşsun. saati durdur zaman anda dursun, bırak herkese bir haller olsun. bana bir toprak ver bir de ..
Read More…

banner
KISIR AHMET

“Beni de yaz, dayanamıyorum artık çürüdüm.” dedi. Yanımda beliriverdi birden. Ne diyeceğimi, nasıl davranacağımı bilemedim. Yazmak için, bol bol kiraz ağaçlarının olduğu, yanlarında da üzüm bağının olduğu, rüzgâr sesinden yaprakların “hışşş, hışş” yaptığı bir tarladaydım. Benim asıl amacım, yere düşen kirazları inceleyip, onların toprakta çürümüş kokusunu içime çekmekti. Kirazların neden çürüdüğü alenen belliydi. Dalından düşmüşlerdi. ..
Read More…

banner
GÜNEŞİ SAKLI

Silik bir sonbahardı Sisli bulanık güneşi saklı Çocuk düşleriyle süslü dünyamızı bulayan acıya Beleyen buluta griye Gebeydi kırağı beyaza Kuruyan dalları boyayacaktı beyaza buza Sessizlik ve sensizlik oturacaktı o sokaklara Kapıları sımsıkı kapalı o evlerin Açılmayacaktı bir daha hayatları camları maviye Yalnızlık çeperleri çekecekti tozla karışık Örtmek için geride kalan anıları Eylülün on ikisinden vurulmuştu ..
Read More…

banner
UMUT, AŞK VE SEVİNCİM BİTER

sevişlerinde kalayım bir seda gönder ümmeti Allah aşkına yangınlardayım üryan geceler tepeden tırnağa Hayyam babamızdan yadigar sarhoşum edepsiz düşler uyandı neyleyim yastığım ol sinende konaklayım lebiderya teninin koylarında aç ne olur kollarını sendeyim artık düşlerim rüyalarımla yazılıp anlatılmamış bir hikâye aynası kara olsa da hayatın küllenir yangınım alevinle tan atarken mevsim değişir başımda kavak yelleri ..
Read More…

banner
RUHUN ÜZERİNDE

Ruhun Üzerinde Peygamber yetimliği bu… öyle öğütücü öyle aşkın gün doğmuyor bi’ türlü en çok da güneş… şaşkın ‘yokmuş!’ mu daha büyük acı insanlık mı arama beyhude ahir zamanda bulunmaz fıtrat muhtaçlığı o masun yakınlığı çün’ çok ağır hayat kaldırılamaz’a mayalanmış emanet yük ruhun üzerinde.. Halis Tamkoç