DİLSİZ SEVDA Sıcak bir ağustos gecesinde davullu zurnalı düğün sesi bir yana, uzaktan gelen portakal kokuları başımı döndürüyordu. Bir daha bu güzelim narenciye kokularını...
Önümdeki perdeyi kaldırdılar gözüm gönlüm açıldı. Dışarıda ayaz, kar, kış, kıyamet; içeride bahar vardı ilkin. Derken camı da kaldırıverdiler aramızdan. İçeride kavga, kıyamet, prangalar; dışarıda huzurlu, sakin bir cennet vardı lakin.
Elmas Tunç
*Kısaöykü