ÖLÜM VE DOĞUM GÜNÜ Bir çukur açıyorum yıllardır. Kazıyorum derine, magmaya yakın en dibe. Çabalıyorum, yoruluyorum, ağlıyorum. Gözlerim şiş, acı dolu uyanıyorum. Öyle bir...
“AH… VATANIM!’”DİYEN FİLİSTİNLİ ŞAİR
MAHMUD DERVİŞ
Modern Arap şiirinin önde gelen isimlerinden olan Filistinli Mahmud Derviş, başta Filistin olmak üzere tüm Arap dünyasının ilgiyle takip ve takdir ettiği Arap şairlerden biridir. Filistin davasına kendini adayan şair, işgalciler tarafından pek çok kez hücrelere atılmış, ülkesinden ayrılıp birçok ülkede sürgün hayatı yaşamak zorunda kalmıştır. Şiirleriyle halkının sıkıntılarını dile getirmiş olan Derviş, şiirlerini, bu sıkıntıları anlatmak için bir araç olarak kullansa da evrensel bir şair olarak konumlanmıştır. .1
Mahmud Derviş, 1941 yılında Akka yakınlarında bir köyde doğdu. Arazi sahibi sünni bir Müslüman ailenin çocuğuydu.1948 yılında İsrail devletinin kurulması ve el-Bervi’nin İsrail tarafında kalması dolasıyla ailesi köyünden göç etmek zorunda kaldı.2
Babası Hasan bir çiftçi, annesi Meryem de bir ev hanımıdır. Şairin dört erkek ve üç kız kardeşi vardı. Çiftçilik ile geçinen orta halli bir ailenin çocuğu olan Derviş, İsrail askerlerinin köylerine saldırması 3 sonucunda 1948 yılında yedi yaşındayken ailesiyle birlikte bomba sesleri altında köyünden ayrılmak zorunda kaldı. Derviş, yaşanan bu olay ile ilgili bir söyleşisinde şunları söylemiştir:
“Köylülerin evlerin çatısında uyuduğu yaz gecelerinden biriydi: Annem beni alelacele uykumdan uyandırdı ve kendimi yüzlerce köy sakini ile birlikte ormanda koşarken buldum. Kurşunlar başımızın üzerinden geçiyordu. Olan biteni hiç anlamıyordum (…) Tanımadığım çocukların olduğu yabancı bir köye ulaştık. Saf bir şekilde neredeyiz diye sordum. Ve ilk defa Lübnan sözcüğünü işittim.” 4
Derviş, topraklarından sürülen, köyleri ve kasabaları yok edilen on binlerce Filistinli mülteci ile birlikte ailesiyle beraber kendini Lübnan’da bulur. Derviş, “O zaman ilk Lübnan köyü olarak Remîş’i hatırlıyorum,” der. O, bu gecede yaşadığı olayların kendisinin çocukluk dönemini sona erdirdiğini ve yetişkinlik dönemine girmesini sağladığını şu cümleleri ile ifade eder: “…
İsteklerim yoktu artık, üstelik sorumluluklarım vardı. Lübnan’da yaşadığım o günlerde hiç unutmadığım ve hiçbir zaman unutmayacağım şey vatan kelimesi ile tanışmam oldu. Hayatımda ilk defa kendimi yemek kuyruğunda durmuş ve Filistinli Mültecilere Yardım Komitesi’nden alacağım gıda yardımını beklerken buldum. Yemek de sarı peynirdi. Burada da ilk defa duyduğum kelimeler, bana yeni bir dünyanın kapısını açtı: Savaş, Haberler, Mülteciler, Ordu, Sınır. Bu kelimeler ile artık hayatı anlamaya ve çocukluğumdan beni yoksun bırakan yeni durumu algılamaya başladım.” 5
1949’da ailesi İsrail’e geri döndü ama kendi köyleri yerine Deyru’l Esed köyüne yerleşti.6 Derviş, o gece yolculuğunu şu şekilde anlatır:
“… Bizi hiç kimse görmesin diye sürünerek ilerlediğimizi hatırlıyorum. Yolculuk çok zordu. Ve kendimi köyün birinde buldum. Dâr el-Esed’e varmıştık. O, benim köyüm değildi. Ne evim ne de arkadaşım vardı burada. Sordum: Ne zaman döneceğiz?.. Evimize! Cevaplar tatmin edici değildi. Köyümüzün yıkılmış olduğunu anlamadım. Bana ait olan özel dünyamın sonsuza kadar yok olduğunu anlamadım… Köyümü yıkanların kimler olduğunu da.” 7
Derviş, el-Cedîde köyünde ilkokula başlar.8 Okulunun İsrail Eğitim Bakanlığı müfettişleri tarafından teftiş edildiği zamanlarda sorun çıkmaması için okul müdürünce bir yere kapatılır ve müfettişler gidene kadar orada bekletilirdi.9 Bunun sebebi kaçak yollarla ülkesine giriş yapmasıydı. Derviş ve ailesi bütün bu acıların yanında geçim sıkıntısıyla da mücadele eder.10
Hayat hikâyesini edebi bir ustalıkla anlattığı الغياب حضرة في) Yokluğun Huzurunda) adlı eserinde babasının kendilerinin eğitim masraflarını karşılama konusunda yaşadığı sıkıntıyı ve kardeşlerden birinin okulu bırakarak fedakârlık yapmasını istediğinden bahseder. Kardeşlerden her biri buna hazır olduğunu söylediğinde, babasının ve kardeşlerinin ağladığını dokunaklı bir şekilde tasvir eder.11
İlkokul yıllarından itibaren resme merak saran Derviş, babasının resim malzemelerini alacak maddi gücü bulunmaması nedeniyle bu tutkusundan vazgeçer.12 Ancak Nemr Markos isimli öğretmeninin teşvikiyle şiire yönelir.13 Derviş, okul müdürünün isteğiyle İsrail bağımsızlık günü kutlamasında Yahudi bir çocuğa seslendiği şiirini okumasının akabinde kendini İsrailli askerî yargıcın karşısında bulur. Yargıç, henüz küçük yaşta bir çocuk olan Derviş’i, bu tür şiir yazmayı sürdürmesi durumunda babasını işten atmakla tehdit eder.14
Yaşamak esaret altında Derviş için gerçek anlamda yaşamak değildi. Böyle bir yaşamı yaşamaktan saymıyordu, derken esaret günleri başladı.
Derviş, ilk defa 1960 yılında bir sebep gösterilmeden tutuklandı ve iki hafta boyunca hapse konulur. Aynı hücrede kırk Arap mahkûmla birlikte kaldığında Derviş daha yirmi yaşındadır. Bu ilk tutuklanma ile ilgili Derviş, “İlk tutuklanma, ilk aşk gibi unutulmaz.” der.15 1965 yılında, Hayfa kentinden Kudüs’e izinsiz seyahat ettiği için ikinci kez tutuklanmıştır. Çünkü Kudüs’e gidecek Arapların önceden izin almaları gerekmektedir. Derviş, Kudüs’e bir şiir dinletisine katılmak için gitmiştir. Ve orada “Yiğitlerin Marşı’nı okumuştur. Bu marşı okur okumaz tutuklanır. Derviş, askerî bir mahkemeye çıkartılır. Hâkim, Derviş’e “yaptıklarından dolayı pişman mısın ve yaptıklarından dolayı özür diler misin?” diye sorar. Derviş, yaptıklarından hiçbir pişmanlık duymadığını ve kendisinin bir suçlu olduğuna inanmadığını söyler. İsrailli hâkimde Derviş’e altmış gün hapis cezası verir.
Derviş, liseyi her Filistinli genç gibi zor şartlarda tamamladıktan sonra çalışma hayatına başlar. Derviş, İsrail’de yayımlanan Arap gazetelerinde yazı yazarak geçimini sağlar. Ancak gazetelerden aldığı para yetersiz olduğu için geçimini zor bir şekilde sağlar. Hatta Hayfa ’da tek kişilik bir odada kalmak zorunda kalır. Derviş’in yazı gönderdiği el-İttihat gazetesi ve el-Cedide dergisi, İsrail Komünist Partisi yayınlarındandır. Çünkü sadece bu parti kendine bağlı yayınlarında Arap yazarlara yer vermektedir. Ayrıca, Derviş el-Fecr dergisinin editörlüğünü yapmıştır. Bu dergi de Mısırlı bir yahudiye aitti.16 O, yazılarından dolayı Hayfa ’da on yıl mecburî ikamet etti. Bu konu ile ilgili de şöyle der:
“İsrail Devleti’nin bir sloganı var: İstediğin yaz ve istediğimiz bedeli öde. Bedel de… İşini kaybetmen… Baskı… Mecburî ikamet” ayrıca “Hiçbir şair veya matbaa sahibi herhangi bir şiir koleksiyonunu Askerî Mahkeme’nin izni olmadan basamazdı.”17 diyerek gördüğü baskıyı dile getirmeye çalışır.18 Derviş, Filistin’i terk etmeden önce işgal altındaki topraklarında gördüğü baskı ve zulmü şu şekilde dile getirir:
“Birçok arkadaşım benim için üzülüyor. Bu takipler… Tutuklamalar, vatanımda hürriyetimi kısıtlayan mecburî ikamet cezaları. Bunlar benim günlük yaşamımın birer parçası oldu. Ancak ben bütün bunlara biraz sinsice alaylı bir şekilde bakardım. Endişeli veya şaşkın değildim. Her gün akşam odamda otururdum. Güneşe bağlı kalmaktan hoşlanıyordum. Çünkü günbatımından sonra evden ayrılmam yasaktı. Adımlarımı, güneşe bağlamaları benim hoşuma gidiyordu. Müzik dinler ve polisi beklerdim. Her gün öğleden sonra dörtte var olduğumu ispatlamak için polis merkezine giderdim. Gerçek bir tebessümle bazen de kinli bir tebessümle giderdim. Bu olaya şiirsel bir bakışla bakardım: Gece onların. Gündüz de benimdir. Gece vaktinde çıkmam yasaktı ama onlar sürekli gece dolaşıyorlardı. Herkes de bilir ki gündüz geceden daha güzel güneşin ışığı gece karanlığından daha tatlı. Kim kazandı? Ben mi Polis mi?” 19
Hayfa’da maruz kaldığı sıkıntılara rağmen oradan ayrılışının üzüntüsünü ve vatan hasretini Nazım Hikmet ile özdeşleştirerek şöyle ifade eder:
Fakat Hayfa taşındaki bir çayır kuşunun tüyü üstündeki su damlası…
Denktir tüm denizlere.
Temizler işleyeceğim günahlarımdan beni.
Girdirin beni kayıp cennete.
Nazım Hikmet gibi haykıracağım
Ah… Vatanım!
Mahmud Derviş, Hayfa’dan ayrılarak eğitim amacıyla kısa süreliğine Moskova’ya gider. Derviş, bir röportajında Moskova yıllarını şöyle anlatır:
“Moskova’daki hayatıma gelince: Orada gerçek bir evim olmadı (Nerede oldu diyeceksin!). Üniversite kampüsünde küçük bir odada kalıyordum. Kentin tarihi ve kültürel zenginliklerini bir ölçüde tattım. Biraz Rusça öğrendim. Zaten toplam bir yıl geçirdim orada. Rusya’da, Moskova’daki halkın hayatını, katlanılması oldukça zor bir hayat olarak gördüm. Moskova’nın “yoksulların cenneti” olduğu iddiası, büyük ölçüde bir yanılsamaydı. “İdeal kent” savını da orada yitirdim. Bizim hayallerimiz, ideallerimiz, Sovyetik söylem ve Sovyetler gerçeğiyle, bir ölçüde yüzleşebildim orada. Moskova’da yoksulluğun yanı sıra, beni en çok etkileyen insanların gözlerindeki korku ve yaşadıkları özgüven eksikliğiydi. Fakat tüm bu tecrübe beni insani, özgürlükçü, yaratıcı, dayanışmacı bir toplumculuk inancından hiçbir zaman koparmadı.” 20
1970 yılının sonlarına doğru Moskova’dan ayrılan Derviş, 1971 yılı başlarında hayatının önemli basamaklarından biri olacak olan bir daha İsrail’e dönmeme, dönememe kararı veriyor olmasının zor bir karar olduğunun farkında olarak Kahire’nin yolunu tutmuştur. İlk zamanlar tedirginliklerinin bulunduğunu fakat Kahire’de sabah uyanıp karşısında muhteşem Nil’i görünce ve kısa bir süre kulakları anadili olan Arapça ile dolunca birden kendine geldiğini ifade etmiştir. 21 Mısır’da kaldığı süre içerisinde buraya olan hislerini, Kahire’nin ve Nil’in kendisini ne kadar etkilemiş olduğunu yazmış olduğu “مصر في / Fî Mısrâ” (Mısırda) isimli şiirinde hissedilmektedir.
Mısır’da aynı değildir saatler…
Her dakika bir anıdır Nil kuşlarının yenilediği
Oradaydım.
Nil’in oğluyum ben- bu ad bana yeter…
Muhammed Heykeli’n Mahmud Derviş’i El-Ahram’ın yazarlar kulübü üyeliğine önermesinin ardından Derviş, gazetede çalışmaya başlamıştır. Burada Muhammed Abdulvehhab, Abdulhalim Hafız, Necîb Mahfuz, Yusuf İdris ve Tevfik el-Hakîm gibi birçok yazar, sanatçı ve müzisyenle karşılaşma imkânı bulmuştur. Çalışma disiplini ve ciddiyetinden fazlasıyla etkilendiği Nobel edebiyat ödülü sahibi Mısırlı yazar, Necib Mahfuz ve Yusuf İdris ile aynı büroyu paylaşıp kendisini geliştiren güzel bir dostluklarının olduğunu belirtmiştir. 22 Kahire’de “أحبك ال أو أحبك / Uhibbuke ev Lâ Uhibbuke” isimli şiir kitabı 1972 yılında yayımlanmıştır.23 Bu şiir kitabında yer alan şiirlerinden “الكافيتريا في القهوة يشرب سرحان/ Sirhân Yeşrabû’l Kahve fi’l-Kâfîtiryâ” şiiri ilk kez el-Ahram’da yayımlanır.
Derviş, Beyrut’ta, ilk evliliğini 1977 yılında Suriyeli meşhur şair Nizar Kabbani’nin yeğeni Rana Kabbani ile yapmıştır. Rana Kabbani doktora eğitimi için Cambridge Üniversitesine gitmiştir. Bu şekilde ayrı kalarak evliliğin yürüyemeyeceğini anlayan çift, dört yıllık beraberliklerine son vermişlerdir. Şair ikinci evliliğini 1980’li yıllarda, çevirmenlik yapan Mısırlı Hayat Heeni ile evlenmiş, fakat bu evliliği de ancak bir yıl sürmüştür. Özellikle ikinci evliliğinde daha fazla problem yaşayan Derviş, bundan sonra bir daha evlenmeyi hiç düşünmemiştir.24 Yazar, evlilik hususunda kendince şu tespit ve değerlendirmede bulunmuştur: … Üçüncü defa evlenmedim ve bir daha da asla evlenmeyi düşünmüyorum. Her şeyden önce ben yalnızlığa alışmışım. Asla çocuklarım olsun istemiyorum. Çünkü sorumluluktan kaçan bir yanım da vardır benim. En çok ihtiyaç duyduğum şey istikrardır. Hayatımda beni yaşama bağlayan tek şey şiirdir. Hayatta gerçekleştireceğim şeylerde bana yardımcı olan şiir olduğu gibi, bana zararlı olan ve mutlaka kaçınmam gerekli olan şeyler de belirleyici faktör de şiirdir. 25
Beyrut ikameti sırasında, Mahmud Derviş, 8 Temmuz Cumartesi sabahında arabasının altına yerleştirilen bir bombanın patlaması sebebiyle evinin önünde şehit edilen dostu Gassan Kenafani 26 ’nin kaybına, 1975 yılında patlak veren İsrail’in Beyrut’u işgaline, 1982’deki Ariel Şaron’un başını çektiği Sabra ve Şatila katliamına tanık olmuştur. Yaşadığı tüm bu olaylardan hem kişisel hem de sanatsal olarak olumsuz etkilenen Derviş artık Beyrut’ta daha fazla kalamayacağını anlamış ve 1982 yılının sonlarında Şam’a gitmiş ve oradan da Tunus’a geçmiştir. Derviş, Beyrut’tan ayrılışının ardından Sabra ve Şatila katliamı üzerine yazdığı “بيروت قصيدة / Kasidet-i Beyrût (Beyrut Kasidesi)” ile 1983 yılında Lenin Edebiyat Ödülünü kazanmıştır.
1982’de İsrail’in Güney Lübnan’ı işgal etmesinin ardından FKÖ(Filistin Kurtuluş Örgütü) Beyrut’tan uzaklaştırılınca Derviş Kıbrıs Rum Kesimine yerleşti. 1987’de Filistin yönetimine seçilen Derviş, 1993’te Oslo Anlaşmasını protesto ederek yönetimden çekildi. Zira ona göre bu anlaşma Filistin problemini çıkmaza sokacak ve Filistin devleti hayalini ortadan kaldıracaktır. 27
İlk kalp ameliyatını 1984 yılında geçiren şair, iki dakikalık bir süre için kalbinin durduğunu, tekrar hayata döndüğünde büyük bir acı hissettiğini söylemiştir. 1998 yılında geçirdiği ikinci kalp ameliyatının ardından ise şu açıklamalarda bulunmuştur:
“Kendimi bir hapishanede buldum. Hastanedeki doktorlar bana işkence eden polisler gibi geliyordu. Şu an ölümden korkmuyorum. Ölümden daha zor olan bir durum keşfettim; kalıcılık fikri. Kalıcı olmak gerçek bir azapmış meğer. Hayata dair kişisel isteklerim yok benim. Ödünç bir zamanda yaşıyorum ben. Fazla büyük rüyalarım da yok hani.”28
Ve bu duygu yüklü sözleri yazan şair için zaman durur. Takvimler 9 Ağustos 2008’i yer, Amerika Birleşik Devletleri’ni göstermektedir. İnsan sormadan edemiyor.
Şair, ölümden sonra bile sürgünde midir?
Dünyada kalıcı olan barışın hep yaşaması adına…
Serpil Tuncer
KAYNAKÇA
1-Eminoğlu Ali, Modern Arap Şiirinde Mahmud Derviş ve Şiir Anlayışı Selçuk Üniversitesi SBE Doğu Dilleri ve Edebiyatları Anabilim Dalı Arap Dili ve Edebiyatı Bilim Dalı Doktora Tezi Konya-2016
2-Ürün Ahmet Kazım, Modern Arap Edebiyatı, Çizgi Kitapevi Ekim 2015 s: 112
3-Eminoğlu Ali, Modern Arap Şiirinde Mahmud Derviş ve Şiir Anlayışı Selçuk Üniversitesi SBE Doğu Dilleri ve Edebiyatları Anabilim Dalı Arap Dili ve Edebiyatı Bilim Dalı Doktora Tezi Konya-2016(İngiliz mandasının Filistin’den çekilmesi ile İsrail, Filistin toprakları üzerinde kendi devletini ilan etmiştir. Bunun sonucunda daha sonra Birinci Arap – İsrail savaşı çıkmıştır. Bu savaş, Arapların yenilgisi ile sonuçlanır. Böylece İsrail, Filistin toprakları üzerinde kendi devletini kurmuştur. Konu ile ilgili daha geniş bilgi için bkz. İlyâs Şûfânî, el-Mûcez fî Târîḫi Filasțîn es-Siyâsî – Munẕu Fecri’tTârîḫi Ḥattâ Seneti 1949, Mu’essesetu’d-Dirâsâti’l-Filasțîniyye, I. Baskı, Beyrut, 1996, s. 484-537; M.Lütfullah Karaman, “Filistin”, DİA, Ankara, 1996, XIII, 89-103. )
4-Eminoğlu Ali, Modern Arap Şiirinde Mahmud Derviş ve Şiir Anlayışı Selçuk Üniversitesi SBE Doğu Dilleri ve Edebiyatları Anabilim Dalı Arap Dili ve Edebiyatı Bilim Dalı Doktora Tezi Konya-2016-Recâ’ en-Naḳḳâş, Mahmud Derviş Şâˤiru’l-Arḑi’l-Muḥtelleh, Dâru’l-Hilâl, II. Baskı, Beyrut, ts, s. 100; Faruk Bozgöz, Filistin ve İki Şair, Emel Dunkul, Mahmud Derviş, Araştırma Yayınları, I. Baskı, Ankara, 2004, s. 9
5-Eminoğlu Ali, Modern Arap Şiirinde Mahmud Derviş ve Şiir Anlayışı Selçuk Üniversitesi SBE Doğu Dilleri ve Edebiyatları Anabilim Dalı Arap Dili ve Edebiyatı Bilim Dalı Doktora Tezi Konya-2016 -Recâ’ en-Naḳḳâş, Mahmud Derviş Şâˤiru’l-Arḑi’l-Muḥtelleh, Dâru’l-Hilâl, II. Baskı, Beyrut, ts, s. 100; Faruk Bozgöz, Filistin ve İki Şair, Emel Dunkul, Mahmud Derviş, Araştırma Yayınları, I. Baskı, Ankara, 2004, s. 9
6-Ürün Ahmet Kazım, Modern Arap Edebiyatı, Çizgi Kitapevi Ekim 2015 s: 112-113
7-Eminoğlu Ali, Modern Arap Şiirinde Mahmud Derviş ve Şiir Anlayışı Selçuk Üniversitesi SBE Doğu Dilleri ve Edebiyatları Anabilim Dalı Arap Dili ve Edebiyatı Bilim Dalı Doktora Tezi Konya-2016-Recâ’ en-Naḳḳâş, Mahmud Derviş Şâˤiru’l-Arḑi’l-Muḥtelleh, Dâru’l-Hilâl, II. Baskı, Beyrut, ts, s. 100; Faruk Bozgöz, Filistin ve İki Şair, Emel Dunkul, Mahmud Derviş, Araştırma Yayınları, I. Baskı, Ankara, 2004, s. 9
8- Akşit Eyüp, Mahmud Derviş Şiirlerinde Dini Semboller İzmir Kâtip Çelebi̇ Üniversitesi̇ SBE Temel İslam Bilimleri̇ Anabilim Dalı Doktora Tezi İzmi̇r-2017-Muhammed Dekrûb, ‘‘Hayâtî, Kadiyyetî ve Şi’rî’’,
http://www.arabicnadwah.com/interviews/darwish-first_last_interview.html (erişim tarihi: 17. 03. 2015).
9- Akşit Eyüp, Mahmud Derviş Şiirlerinde Dini Semboller İzmir Kâtip Çelebi̇ Üniversitesi̇ SBE Temel İslam Bilimleri̇ Anabilim Dalı Doktora Tezi İzmi̇r-2017-1969 yılında “Zo Haderekh هديرخ زو ‘‘isimli haftalık bir gazetede İsrailli gazeteci Yusûf el-Ğâzî, Mahmud Derviş ile bir röportaj yapmıştır. İbranice olarak yayımlanan bu röportajın Arapçası için bkz. Yusûf el-Ğâzî, ‘‘el-Hadîsü’s-sahâfî: mea‘ Mahmud Derviş, 1969’’, http://www.ahewar.org/debat/show.art.asp?aid=181152 (erişim tarihi: 04. 08. 2015).
10- Akşit Eyüp, Mahmud Derviş Şiirlerinde Dini Semboller İzmir Kâtip Çelebi̇ Üniversitesi̇ SBE Temel İslam Bilimleri̇ Anabilim Dalı Doktora Tezi İzmi̇r-2017-Nebîl Amr, ‘‘Ecmelüne’’, s. 9. -Mahmud Derviş, el-A’mâlü’l-kâmile, c. II, s.-Selahattin Yıldırım, ‘‘Mahmud Derviş (3)- Mahmud Derviş’le Bir Söyleşi Gibi.’’(Mahmud Derviş) http://syildirim-salah.blogspot.com.tr/2009/12/mahmud-dervis-3-mahmud-dervisle-bir.html (erişim tarihi: 10. 02. 2015).
11- Akşit Eyüp, Mahmud Derviş Şiirlerinde Dini Semboller İzmir Kâtip Çelebi̇ Üniversitesi̇ SBE Temel İslam Bilimleri̇ Anabilim Dalı Doktora Tezi İzmi̇r-2017-Mahmud Derviş, el-A’mâlü’l-kâmile, c. II, s. 253
12-Akşit Eyüp, Mahmud Derviş Şiirlerinde Dini Semboller İzmir Kâtip Çelebi̇ Üniversitesi̇ SBE Temel İslam Bilimleri̇ Anabilim Dalı Doktora Tezi İzmi̇r-2017-Muhammed Dekrûb, ‘‘Hayâtî, Kadiyyetî ve Şi’rî’’,
http://www.arabicnadwah.com/interviews/darwish-first_last_interview.html (erişim tarihi: 17. 03. 2015).
13- Akşit Eyüp, Mahmud Derviş Şiirlerinde Dini Semboller İzmir Kâtip Çelebi̇ Üniversitesi̇ SBE Temel İslam Bilimleri̇ Anabilim Dalı Doktora Tezi İzmi̇r-2017-Recâ en-Nakkâş, a.g.e., s. 104.
14- Akşit Eyüp, Mahmud Derviş Şiirlerinde Dini Semboller İzmir Kâtip Çelebi̇ Üniversitesi̇ SBE Temel İslam Bilimleri̇ Anabilim Dalı Doktora Tezi İzmi̇r-2017-Recâ en-Nakkâş, a.g.e., s. 105; Yusuf el-Ğâzî, ‘‘el-Hadîsü’s-sahâfî: mea‘ Mahmud Derviş, 1969’’, http://www.ahewar.org/debat/show.art.asp?aid=181152 (erişim tarihi: 04. 08. 2015).
15- Eminoğlu Ali, Modern Arap Şiirinde Mahmud Derviş ve Şiir Anlayışı Selçuk Üniversitesi SBE Doğu Dilleri ve Edebiyatları Anabilim Dalı Arap Dili ve Edebiyatı Bilim Dalı Doktora Tezi Konya-2016 -Recâ’ en-Naḳḳâş, Mahmud Derviş Şâˤiru’l-Arḑi’l-Muḥtelleh, Dâru’l-Hilâl, II. Baskı, Beyrut, ts, s. 100; Faruk Bozgöz, Filistin ve İki Şair, Emel Dunkul, Mahmud Derviş, Araştırma Yayınları, I. Baskı, Ankara, 2004, s. 10
16- Eminoğlu Ali, Modern Arap Şiirinde Mahmud Derviş ve Şiir Anlayışı Selçuk Üniversitesi SBE Doğu Dilleri ve Edebiyatları Anabilim Dalı Arap Dili ve Edebiyatı Bilim Dalı Doktora Tezi Konya-2016- Recâ’ en-Naḳḳâş, Mahmud Derviş Şâˤiru’l-Arḑi’l-Muḥtelleh, Dâru’l-Hilâl, II. Baskı, Beyrut, ts, s. 100; Faruk Bozgöz, Filistin ve İki Şair, Emel Dunkul, Mahmud Derviş, Araştırma Yayınları, I. Baskı, Ankara, 2004, s. 10
17- Eminoğlu Ali, Modern Arap Şiirinde Mahmud Derviş ve Şiir Anlayışı Selçuk Üniversitesi SBE Doğu Dilleri ve Edebiyatları Anabilim Dalı Arap Dili ve Edebiyatı Bilim Dalı Doktora Tezi Konya-2016- Recâ’ en-Naḳḳâş, Mahmud Derviş Şâˤiru’l-Arḑi’l-Muḥtelleh, Dâru’l-Hilâl, II. Baskı, Beyrut, ts, s. 100; Faruk Bozgöz, Filistin ve İki Şair, Emel Dunkul, Mahmud Derviş, Araştırma Yayınları, I. Baskı, Ankara, 2004, s. 10
18- Eminoğlu Ali, Modern Arap Şiirinde Mahmud Derviş ve Şiir Anlayışı Selçuk Üniversitesi SBE Doğu Dilleri ve Edebiyatları Anabilim Dalı Arap Dili ve Edebiyatı Bilim Dalı Doktora Tezi Konya-2016- Recâ’ en-Naḳḳâş, Mahmud Derviş Şâˤiru’l-Arḑi’l-Muḥtelleh, Dâru’l-Hilâl, II. Baskı, Beyrut, ts, s. 100; Faruk Bozgöz, Filistin ve İki Şair, Emel Dunkul, Mahmud Derviş, Araştırma Yayınları, I. Baskı, Ankara, 2004, s. 10
19- Eminoğlu Ali, Modern Arap Şiirinde Mahmud Derviş ve Şiir Anlayışı Selçuk Üniversitesi SBE Doğu Dilleri ve Edebiyatları Anabilim Dalı Arap Dili ve Edebiyatı Bilim Dalı Doktora Tezi Konya-2016- Recâ’ en-Naḳḳâş, Mahmud Derviş Şâˤiru’l-Arḑi’l-Muḥtelleh, Dâru’l-Hilâl, II. Baskı, Beyrut, ts, s. 100; Faruk Bozgöz, Filistin ve İki Şair, Emel Dunkul, Mahmud Derviş, Araştırma Yayınları, I. Baskı, Ankara, 2004, s. 10
20-Akşit Eyüp, Mahmud Derviş Şiirlerinde Dini Semboller İzmir Kâtip Çelebi̇ Üniversitesi̇ SBE Temel İslam Bilimleri̇ Anabilim Dalı Doktora Tezi İzmi̇r-2017 186- Selahattin Yıldırım, ‘‘Mahmud Derviş (3)- Mahmud Derviş’le Bir Söyleşi Gibi.’’(Mahmud Derviş) http://syildirim-salah.blogspot.com.tr/2009/12/mahmud-dervis-3-mahmud-dervisle-bir.html (erişim tarihi: 10. 02. 2015).
21- Tekin Merve, Mahmud Derviş’in “Cidâri̇yye” adli Şi̇i̇ri̇ni̇n ve Çevi̇ri̇leri̇ni̇n Eşdeğerlik Açısından Değerlendirilmesi̇ Gazi̇ Üniversitesi̇ Eğitim Bilimleri̇ Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi Mart 2019 -Yıldırım, S., Sitesi, S. & Derviş, M. Bu Dünyadan Mahmud Derviş de Geçti, Şiirleri, Bir Söyleşi Gibi, Blog Arşivi, s.2-3. http://syildirim-salah.blogspot.com/, sayfasından erişilmiştir.
22- Tekin Merve, Mahmud Derviş’in “Cidâri̇yye” adli Şi̇i̇ri̇ni̇n ve Çevi̇ri̇leri̇ni̇n Eşdeğerlik Açısından Değerlendirilmesi̇ Gazi̇ Üniversitesi̇ Eğitim Bilimleri̇ Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi Mart 2019 -Yıldırım, S., Sitesi, S. & Derviş, M. Bu Dünyadan Mahmud Derviş de Geçti, Şiirleri, Bir Söyleşi Gibi, Blog Arşivi, s.2-3. http://syildirim-salah.blogspot.com/, sayfasından erişilmiştir.
23-Tekin Merve, Mahmud Derviş’in “Cidâri̇yye” adli Şi̇i̇ri̇ni̇n ve Çevi̇ri̇leri̇ni̇n Eşdeğerlik Açısından Değerlendirilmesi̇ Gazi̇ Üniversitesi̇ Eğitim Bilimleri̇ Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi Mart 2019 -Suçin, M. H. (2013). Öteki dilde var olmak. Ankara: Say
24- Tekin Merve, Mahmud Derviş’in “Cidâri̇yye” adli Şi̇i̇ri̇ni̇n ve Çevi̇ri̇leri̇ni̇n Eşdeğerlik Açısından Değerlendirilmesi̇ Gazi̇ Üniversitesi̇ Eğitim Bilimleri̇ Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi Mart 2019 -Şehirli, T. N. (2010). Ana Hatları ile Modern Filistin Şiiri ve Mahmud Derviş: Hayatı, Eserleri ve Şiirindeki Temel Kavramlar. Yüksek Lisans Tezi, Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Erzurum.
25- Tekin Merve, Mahmud Derviş’in “Cidâri̇yye” adli Şi̇i̇ri̇ni̇n ve Çevi̇ri̇leri̇ni̇n Eşdeğerlik Açısından Değerlendirilmesi̇ Gazi̇ Üniversitesi̇ Eğitim Bilimleri̇ Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi Mart 2019 -Hasan, A. (2008). Şâ’iru’l-mukâveme Mahmud Derviş. Kahire: Dâru’l-Fârûk li’l istismârât ve’s-sekâfe, Birinci baskı.
26- Tekin Merve, Mahmud Derviş’in “Cidâri̇yye” adli Şi̇i̇ri̇ni̇n ve Çevi̇ri̇leri̇ni̇n Eşdeğerlik Açısından Değerlendirilmesi̇ Gazi̇ Üniversitesi̇ Eğitim Bilimleri̇ Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi Mart 2019 -Göçer, M. (2006). Gassan Kenefani ve Öykücülüğü. Yüksek Lisans Tezi, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Konya.
27-Ürün Ahmet Kazım, Modern Arap Edebiyatı, Çizgi Kitapevi Ekim 2015 s: 112-113
28- Tekin Merve, Mahmud Derviş’in “Cidâri̇yye” adli Şi̇i̇ri̇ni̇n ve Çevi̇ri̇leri̇ni̇n Eşdeğerlik Açısından Değerlendirilmesi̇ Gazi̇ Üniversitesi̇ Eğitim Bilimleri̇ Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi Mart 2019 -Yılmaz, N. (2013). Filistinli Şair Mahmud Derviş: Hayatı-Edebi Kişiliği-Eserleri. Erzurum: Fenomen.- İbrâhim, M. (2009). Ecmel Kasâid Mahmûd Derviş Hayâtuhû ve Şi’ruhû. Amman: Daru’lİsrâ