SAATİ Saati soruyorsanız Saat: 8:45’dir Zaman da aslında büyük bir boşluk gibidir Biz bir vakitler mavi gökyüzüne şöyle bir bakıyor, bu bir rüya mı...
karanlık çekilince başlıyor karanlığımız
acıya saplanmış nefesimizle
kendi sesimizin yankısını arıyoruz
sen gözlerini esrik uykulara teslim ederken
ben ömürlerini sana bağışlamış yıldızlara
ay ışığı dağıtıyorum
tutunduğumuz gülüşler
geceye tutuşmuş
aç gözlerini
sabah siyah pelerin örtünecek yoksa
ziyan zamanımızın matemi
hasreti süzerken
bakışlarımız sorgusuz sualsiz ayrılıktı
dudaklarımda gerilen
dilimin yongası
gurbet susuşlarıydı
sen hep uzak kentlerin yolcusuydun
ben simyasız yüzünde arayıştım
kaybettiğim suretine denk düşüyor bütün insanlar
yokluğun yalın zehir
uzayıp gidiyor hayalin daldığım yere
geçip gittiğin her yerde
adım adım intiharlar arıyorum
hep aynı vedadayken
unutmuşuz vuslatı
öfkemize yapışmış gurur pıhtılarıyla
esriyen mutluluğumuzla
biz aşkı ayrılığın ilk adı kılmışız
bir gülün hangi toprakta açacağını
bilememişiz
sulara yön verirken mevsimler
beni bir damlanın pusulasında
seni kaybettiğim akıntıya uğurla
Heybet Akdoğan