İçine işleyen kar ve ayaz Yıkıntılar içinde bir küçük kelebek okşar seheri Hiçliğin yokladığı gözlerin hüznü Kıramaz buz tutmuş beklentileri Büyüyeceksin küçüğüm Bu kıran...
İçine işleyen kar ve ayaz Yıkıntılar içinde bir küçük kelebek okşar seheri Hiçliğin yokladığı gözlerin hüznü Kıramaz buz tutmuş beklentileri Büyüyeceksin küçüğüm Bu kıran...
acımız tazedir ya ehibba! cin katmeri biberiye cümle yanığa kan satan pazarımız eski pazar muhâl midir ki içerimiz haşr-i beydâ…ba ses vermez mi oldun...
Zeliha söylene söylene yatağından kalktı, perdeden sızan aydınlığa bakılırsa gün ışımıştı. Uzun boyu, kuru vücuduyla bir anda dikeldi ama beline saplanan ağrıyla tekrar yatağın...
bir avuç eski kaldık tarihin sahnesinde gidenler gitti artık nerede nasibimiz hırçın hoyrat değiliz rotamız masumiyet niyetimiz hoş seda servetimiz tebessüm bir ağaç gölgesinde...
İlk ve aşk unutulmaz Biri yaşanır Sonsuza dek Diğeri yaşlanır Sonsuza dek Osman Akyol
“Ölen hayvan imiş âşıklar ölmez” Meşhur bir teşbihtir. Âşıklar pervaneye, sevdikleri ışığa benzetilir. Bu yüzden ben ne anlatırsam bu yazıda, hangi hâlden söz edersem...
Her nefeste seni resmediyorum Dalıp kalıyorum engin maviye Hasbıhal ediyorum uçan kuşlarla Dilek tutuyorum bir gün mutlaka Uzun bir rüyasın bitmez tükenmez Avucumda dua...
Bu gece senin için sirenler çalmıştı Çocuk gözündeki korkuya Biraz büyüdü kalbin Otel beyazları ayaklarındaki tokluğuyla güzel Bir geceyi ıskalamadan şaşırtan zenci dişleri Bekar...
“Aslı yok yaylasında bin beş yüz koyunum var benim!..” Gülmece de olsa böyle atma ve sallama becerim (!) yoktur. Yaylamızın aslı var da o...
Belirsiz bir zamirle konuştum hep Kime ait olduğunu bilmediğim mağaralarda Büyüdüm duvarlarına baka baka Siyah kumun ayazında, çırılçıplak Kimdim, nereden gelmiştim ve neden Pusuya...