ZAMANDA İSTANBUL Yunuslar yarışırken dalgalarla Toy’du İstanbul İstanbul düğün Balıklar çekilince sularından Yutkundu ulu şehir Boğaz’ında düğüm Dilek Ayrıbaş
ZAMANDA İSTANBUL Yunuslar yarışırken dalgalarla Toy’du İstanbul İstanbul düğün Balıklar çekilince sularından Yutkundu ulu şehir Boğaz’ında düğüm Dilek Ayrıbaş
Umarsızca özlüyorum seni ve göğünün kuşlarını hoyrat bir rüzgâr kışkırtıyor yaz yanığı tenimi anımsadıkça hanımeli kokulu ellerini vakit akşama akıyor yüzünü aklıma zimmetlediğim Arnavut...
gittiğim her yer dalgalı ömrünün günlerini bir bir siliyor geçmişle geleceğin tam ortasında gün ışığının ince çizgilerinden geçip siyah çarşafla örtülü geceye ulaşıyor firar...
İlkbaharda doğduk Yazın sıcağında kavrulduk Sonbaharda döktük yapraklarımızı Kışın yüreğimize yağmurlar yağdı Her mevsimi yaşadık biz beden kafesinde Ve bir gün ilkbahar yine geldiğinde...
Sokak lambalarının ölüm konvoyu başımda Bir kara sabır meymenet aşımda Ah edip ağlasam döne döne Aşkın kızılı akar gözyaşımda Her yer hasretin boyasıyla boyanmış...