MUSA YAKUP (1937)

Şair, gazeteci. Azerbaycan edebiyatının ünlü temsilcisi. Yapraklar Okur (1966), Bu Aşk Yaşatır Beni (1970), Benim Evrenim (1973), Yüzü Beri Bakan Dağlar (1977), İyi ki Sen Varsın (1979), Bir Tel Üste (1983), İki kalbin Işığı (1985), Benim Sevgi Kaderim (1988), Yüreğimde Yerin Kaldı (1992), Nane Yaprağı (1996), Sonbahardan İlkbahara Yol Var mı? (1999), Ruhumla Sohbet (2000), Bu Dünyanın Kara Taşı Yeşermez (2007), Devrin Değirmeni (2012) gibi onlarca kitabın yazarıdır. 1970 yılından bu yana Azerbaycan Yazarlar Birliği üyesidir. M.F.Ahundov adına Edebiyat Ödülünü almıştır.

GÜNEBAKAN TARLASININ SON ŞARKISI

Yüklenmiş, dolmuşuz,
Tabak tabak olmuşuz;
Sana bakamıyoruz
Güneş, bizi bağışla!

Yıldızlanmış, aylanmış,
Tan yerine boylanmış
Sevgimizi beklemek,
Gökte seni izlemek
Kudretimiz yok daha;
Sarmıyoruz akşama,
Açmıyoruz sabaha,
Güneş, bizi bağışla!

Hangi yöne bilmeyiz,
Valla dönük değiliz,
Sana dönemiyoruz,
Güneş, bizi bağışla!

Biz güneşe tapanlar
Tapmaktan düşmüşüz,
Tellerini emerdik
O çakırlıktan düşmüşüz;
Güneş, bizi bağışla!
Anam, bizi bağışla!

Hasret bizi boğunca,
Birinin son bakışı
Kalmış gün doğunca–
Uykulu gözümüzü
Açamadık ki
Birimiz gün batandan
Dönemedik ki,
Kalmışız o batışta –
O perişan bakışla
Güneş, bizi bağışla!

Arılar kanat salar
Götürür kuşlar bizi.
Yemimizi koruyan
Bekçimiz taşlar bizi.

Durup kucak kucağa,
Eğilmişiz toprağa.
Sallandıkça göklerin
Sarı yelken gemisi,
Yere inip dayandı
Yerebakan tarlası

OLACAĞA VARACAK

Bırak da şimdiden taş yastığa baş koydum
Hangi taşa yazılacak taş adım
Ben ki daha gür ömrümü yaşadım
Bundan sonra olacağa varacak

Gelmez daha bir meclisten soluğum
Tırpan hoyrat, başak kesmez orağım
Kendiliğinden gürler durur kulağım
Bundan sonra olacağa varacak

Tarlalarım, harmanlarım savrulmuş
Tende canım, sacda dinip kavrulmuş
Hazal altında çiçeklerim kıvrılmış
Bundan sonra olacağa varacak

İncilerim düşmüş derya küncüne
Dalgıç gerek güvene hep gücüne
Alıp onu çıkara el içine
Bundan sonra olacağa varacak

Bigâneler iklimini görmüşüm
Kötülerin fısıltısın duymuşum
Ben kendime başka yuva örmüşüm
Bundan sonra olacağa varacak

Ben derdimi fısıldadım dağlara
Dağlar alıp payladı oymaklara
Devran verdi hakkımı nahaklara
Bundan sonra olacağa varacak

Bir gölüm var, ta dağların ardında
Ben de bir kristal göl hâlinde
Sabrım taşar tufanında, karında
Bundan sonra olacağa varacak

Ne olacak?… Toprağa bel bağlarım,
Yüzüm tutup bir buluta ağlarım
Şimşeklerin ışığını saklarım
Bundan sonra olacağa varacak

Doğanın rengi aktı gözüme
Kalemimle fırçaladım sözüme
İnanmaya başlamışım özüme
Bundan sonra olacağa varacak.

UMUDUN SARI KANADI

Kıpkırmızı yapraklarım ot üste,
Sanki sonbahar otum kan ağlar
Gücüm yetmez meyvesini dermeye
Elim sızlar, cismimdeki can ağlar

Bu ağacın beli çizik çizikti,
Dal budağın yaprakları ezikti.
Eşek arısının peteğine yazıktı
Boş yuvada telek ağlar, can ağlar

Geçen ömrüm, solup giden gülümsün,
Gün batanda bir de bana gülümse.
Sarı gelin gurupta da gülümser,
Benim ömür gurubumda da tan ağlar

Bağrım Başı, Gözüm Yaşı
Başım üste darağacım,
Elim altta nar ağacım.
Gövdem düğüm, kabar kabar,
Bu ne haldir, karaağacım?!
Belki de hep senden gelir
Azaplarım, ağrım, acım –
Sen öylesin, ben de böyle –
Bağrım başı düğüm düğüm,
Gözyaşım damla damla.

Kargaşada geçti günüm,
Her hicranda bir düğümüm,
Her güzünde bir benim var,
Bir durumda bin hâlim var –
Oku beni, bohçama bak,
Doku beni, halıma bak –
İlmiklendi, goncalandı
Dert işlemem döndü güle,
Bağrım başı düğüm düğüm,
Gözyaşım damla damla.

Ben ilahi aşkın kulu,
Hurufiler derdi ulu –

Gazali’de gam mukaddes,
Benim derdim nedendi bes
Bırak beni, bilmesinler,
Peygamberin örümceği,
Gel sinemde ağ örüver
Bağrım başı düğüm düğüm,
Gözyaşım damla damla.

Ben susuz bir tarlayım,
Beni ıslatacak yağmurum yok
Yalnız biten bir başağım
Rüzgârlara dermanım yok
Bu ayrılık senden gelir,

Bu gam benden esti –
Yalnızlıktan gönlüm bezdi
Kalkıp gideyim aşkımgile;
Bağrım başı düğüm düğüm,
Gözyaşım damla damla.

Ayaklarda yol dolaşık,
Patika keser birbirini.
Tartılmadan bu ülkede
Hakkım bulmaz hiç yerini.
Çok dertleri yutardım ben,
“Gamı pinhan tutardım ben”

Dertlerimi ettim agâh
Halimden anlayan gördüm,
Onda da ah, bende de ah,
Çare var mı pişmanlığa –
Bağrım başı düğüm düğüm,
Gözyaşım damla damla.
_____________

(Bes) Burada “ya” anlamında