0

Gündelik hayat, iddiadan uzak tarzı ile sayısız hikâyeye kaynaklık etme yeterliliğine sahiptir. Gerek dış gerekse iç âlemlerimize dikkat kesilenler bu kaynaktan paylarına düşen zenginliğe kavuşabilirler. Fatma Türkdoğan gözlem ve kurgu yeteneğinin bir yansıması olarak birbirinden renkli tabloları gözlerimizin önüne sermekte.

Okur, Kırıldığım Yerden Büyüdüm’ de her biri bambaşka dünyalara açılan hikâyelerin seyrine kapılacaktır.

Bir bakarsınız sahnede raks eden güzeller güzeli bir genç kız gözlerimizin önünde cesur bir ip cambazına dönüşüvermiş, mahkemede tanıklık edecek kadar konuşma maharetine sahip bir muhabbet kuşu omuzlarınıza konuvermiş. Yine bir bakarsınız sahibini yitiren nişan yüzüğünün derinlerdeki hüznü dolmuş yüreğinize, gökyüzünden yere süzülen kırmızı kar tanelerine dokunmuşsunuz bin bir kederle… Peki ya, Akdeniz sahillerinden birinde imbat rüzgârıyla etrafa rayihalar saçan portakal çiçeklerinin kokusuna ne demeli!

Dört mevsim gülen insanlar, elbette ağlayanlar da, neşe ve kederleriyle aşinamız oluverirler birdenbire… Kırıldığım Yerden Büyüdüm, kadim hikâye etme geleneğimizin çağdaş bir yansıması… Geçmişin şimdiki zamanla, bugünün gelecekle harmanlanmasından elde edilmiş birçok ayrıntıya ulaştırmakta bizleri…

Leave a Comment

İlgili İçerikler