0

HİÇLİĞİN GÖLGESİNDE

Ben bir nihilistim. Hayatta bir amacım olmadığına inanıyorum. Dünya boş ve anlamsız. Kozmosta yapılan her ne ise, sonunda bir hiç olacak. Bu bana ne tarihteki ne de bugünkü insanların, filozofların hayat anlayışından farklı gelmiyor. Ama kendi karamsar düşüncelerimle dolu dünyamda, hiçliğin karanlığına doğru süzülüp giden bu anlamsız varoluşumu sorguluyorum. Her gün, kendi kendime konuşarak ve düşüncelerimi yineleyerek güçlendiriyorum. Belki de başka bir hiçlikten farkım yok.

Yaşamın amacı nedir diye kendime sorduğumda, bana bir cevap vermez hiçbir şey. Felsefede “existentialism” adı verilen anlayışın en ünlü söylemi, “Varoluş özden önce gelir.” belki de en somut cevap olarak karşımıza çıkıyor. Yaşamın anlamı önce var oluşta, sonra kendini keşfetmede yatıyor. Ama bunun ne anlamı var? Sonunda, bir hiç olacak.

Neden varız? Hiçbir şeyin nedeni olmadığı gibi, bizim de nedenimiz yok. Varlığımızın anlamını aradığımızda, gözlerimizi hayatın yalancı parıltısına açmışız demektir. Hiçbir şey sonsuza kadar var olamaz. Hiçbir şeyin nedeni sonsuz değildir. Sonunda, varoluşumuz bir hayal kırıklığına dönüşür. Bu anlamsız dünya neden var? Belki de sorunun cevabı benim var oluşumdur. Yoksa belki de varoluşumun cevabı yokluğumdadır.

Neden hiçliğin ortasında varız? İnsanlık bu soruyu sorduğundan beri hiçbir şey değişmedi. Belki de sormak yanlıştır. Belki de soruyu sormak yerine, acımasız ve anlamsız hayatta öznel bir anlam bulmalıyız.

Ama ne olursa olsun, yaşamın amacı üzerine hiçbir kesinliğimiz yok. Sonunda, tüm sorularımızın yanıtları kendi yokluğumuzda bulunuyor.

Bu düşüncelerim beni her zaman rahatsız ediyor, ama ne yapabilirim ki? Belki de hiçbir şey yapamam. Belki de benim bir varoluşum yok. Belki de hayatım hiçbir anlam taşımıyor.

Benim için artık zaman doldu. Ben bir hiç olmak için var oldum, bir hiç olmak için de öleceğim.

Hasan Kılıç

Leave a Comment

İlgili İçerikler