0

ISLIK

Tepelerin sancılı ıslıkları

Çaldı gecenin karanlığını

Ağladı karanlık

Uğultusu zılgıt şiddeti derin

Esti gürledi ıslık

Getirdi uzakların çığlığını getirdi ıssız

Toynakların nal sesleri

Vuruyordu cansız siyahlığı yer yükselirken göğe

Dört bir yanı tutsak etti ıslık sesleri

Gelmekte olan hazanın

Şiddeti yüksek rüzgârı sağır etti kulakları

Sancısı büyüktü son vedanın

Ve büyüktü sancısı sonbaharın

Dinmedi uğultusu çığlıkların

Cam kırığı yıldızlar söndü

Biçarelik yansıyan evlerin ışıksız pencereleri vuruldu

Bozuk kilitli eski kapıları çalındı

Esen yelin korkulu bağırtısı inletti karanlığı

Zifiri karanlık ürktü

Yeleleri uzun bacakları güçlü bir atın huzursuzluğu sardı geceyi

Tepelerin ince uzun acılı ıslıkları

Gecenin karartısını kuşanıp

Vurdu mührünü

Çoğaltıp yalnızlıkları

İmzaladı çıkışsız hayatları

Ezip geçti rüzgârıyla

Geleceğin oğullarını ve kızlarını

Kıskanıp atların şahlanmasını yok etti var sanılanı…

Sevgi Erol Öçal

Leave a Comment

İlgili İçerikler