SAATİ Saati soruyorsanız Saat: 8:45’dir Zaman da aslında büyük bir boşluk gibidir Biz bir vakitler mavi gökyüzüne şöyle bir bakıyor, bu bir rüya mı...
Yasmin
kurşun yuvası dağlara
çocuk gülüşlerin kaldı
sığınmaların münzevi yarasıydın
savunmasızca işgal edilen masum ülken
ateşler ayazında yasmin
bedeninde küffarın erittiği mührün sıcaklığı
canımda
kanımda
gözlerim Kaf’tan öte karanlıkta
küllerin heyelanlarında
bu yangın yeri volkan değil
tıslayan Vandallar
ayartır merhametsizliğe insanı
şehrin ortasına yasmin’ler asılır
aratmaz olur acısını zalimler
dualar bu yüzden Filistin’de gökte ışıldar
çağ hicabını yitirdi yasmin
yaşamak yakılmış resminden yansıyor
korsan ordular
nebbaşlar
duvarlara sıçramış kandan
hâlâ ölüm devşiriyorlar
katliam zulaları
matem figanları
Gazze’de şarapnel çığırtkanları
umuda üç beş dakika daha kala
ölüm yine tökezlemedi yasmin
hasretin tarihi bilmektir
matemimsin
bende ölebilirim
tel tel ağarıyor ömrümün zamanı
sensiz ve çıplak belki bu son vakittir
beyaz bir düş gibi gözlerimdesin yasmin
Heybet Akdoğan