İVEDİ DERDİMİZ SİVİLCELERİMİZ Biz yatılı okul talebeleri Çokça yoksul, biraz ezik, avlanılmaya müsait Oldukça vatanseverdik veya yurtsever İkisi birden olamıyorduk Kızlarına tutuluyorduk...
İLLA Kİ BARIŞ HECESİ DÖŞÜ
Dilimi yolladım sana / bakıver bir
Korku geceyi hecelerken avluda
Kekeme kalmasın diyedir, hayat çılgın yeri
Kucağı yangın yeri anamızın, ömür törpüsü
Ufarak ahh, bir adımlık karşılarken,
Bir karış ötede uzak ve sözünde saklı döşü
İlla ki
Sesimi uçurdum sana – kulak memesinde tınısı
Sayıklarken kurşunsuz günü, gözlerin hep ellerinli-
Utangaç kalmasın diyedir şiir, saati kurulu şiarı özgür
Böyle asi, böyle keskin tekmil dağ uçları zembereğim
Silüeti sıcak mavi ve turuncu türkümüzce dille- şiir- li
Eskimesin o esirgediğimiz sevi hepi topu
İlla ki
Elimi sunuyorum, bir gör neyler
Neylerse emek cömert eyler, karışır
Güneşi yemiş avcun, incecikten kara humus
Kapkara kaşın arasından süzüver
Saldırganlar, haydutlar uykumuzu bölüyor yine
Pembe ayacığı uykuda kuşlarımızı vuruyor
Kan damlalı bombalar
Zirvesinde hasreti bir tutam avuçluk
Şavkı vursun diye alnına, öpüp koyduğumuz
Ekmeğini taştan çıkaranların çekici tınlıyor
İlla ki
Buruşuk bulutlu bir çarşaf göğümüz- vazgeçmeyiz
Toprağın tuzu balı ki barış o- bir karış öte yürek
Çiftleşiyor halkların kardeşliği, eşikte sevi
O büyük ülke ki adsız derinlikte değirmen çarkı
Ruhum ovalarından oynar
Destarı çekilir gamsız kelimelerle bir bayram ki
İlla ki
Uygur Orhan