İNSANCA YAŞAMIN SAVUNUCUSU TEZER ÖZLÜ 1943’de doğdu, 86’da öldü. Resmi kayıtları göre sadece kırk üç, gerçekte ise kırk dört yıl yaşadı. “Yeryüzüne Dayanabilmek İçin”...
İVEDİ DERDİMİZ SİVİLCELERİMİZ
Biz yatılı okul talebeleri
Çokça yoksul, biraz ezik, avlanılmaya müsait
Oldukça vatanseverdik veya yurtsever
İkisi birden olamıyorduk
Kızlarına tutuluyorduk sınıfımızın
Halkı veya milleti düşünmekten fırsat buldukça
Gündüzlü beş kıza yazılan yatılı kırk erkek
Bir de İngilizce öğretmenimize
Her zaman değil, arada bir bakıyorduk kızlara
İvedi derdimiz yüz belâsı sivilcelerimiz
En çok vatanı veya yurdu kurtarıyorduk
Çünkü biz kurtarmazsak kurtulamazdı
Davaya da yeter ateşimiz, aşka da
Ne de olsa yeni başlıyorduk sakal tıraşı olmaya
Kız dalaşı diye geçiyordu siyaset kavgaları
Karakol tutanaklarına
Tamirci çırağıyla körükleniyordu kanımız
Çırpınıyordu Karadeniz damarlarımızda
Kurşun eritmeye çağrılıydık ve güneşin zaptına
Kırk birinci çeri olmak da güzeldi
Onlar, bunlar, şunlar ayrımında
Karşıtlara yasak her şey, yansızlara bile
Halkın ve milletin çocukları birbirlerini harcıyorlardı
Yurdun ve vatanın anaları dövünüyorlardı
Bir sürü tek yol, her yolun başka tek yolları
Beğenmeyene Türkçe sözlü hafif müzik
Doğruları vardı herkesin ve yanlışları
Çağ tanığımdır, insan yanılır.
Erdal Noyan