0

SIM(İ)AY

 

Simi, saklı bir kabuk, sedefli

Kutsanmış, ele geçmeyen

ve vermek istediği kadar sunan:

öyle görmüştüm onu

Ege mavisinin zarif dalgası içinde

 

Ölüm düşmez aklıma burda gündüzleri

Gece nasıl orman hayvanına dönüşür, bilirim

Sarp kayalıklarıyla ulur

ardından gelir rüzgârda burkulan adımlarımın

Yavrularını koruma içgüdüsüyle, hazır

Arkamı döner dönmez

bir kapı tokmağı oluverir

 

Tek isteğim oysa

biraz ailem olman,

biraz arkadaşım

yerleşmen yanımdaki boş sandalyeye:

Bir tekerleme mırıldanırız, Adalar’a dair

O uykuya, göğün kuyusu kadar tabansız,

dalabileyim diye zamanım gelince.

 

Senem Gökel

 

Leave a Comment

İlgili İçerikler