0

Üç cüceydiler. Birincisi en yükseğe zıplayan, ikincisi en uzağa atlayan, üçüncüsü en derine dalan. Birincisi kuşları avlardı. İkincisi tavşanları yakalardı. Üçüncüsü balıkları tutardı.

Üçü de dingin yaşarlardı, Pamuk Prenses’le karşılaşıncaya dek. Bir sonbahar akşamıydı, hava bulutlarla kaplanmış, yapraklar solmuş sararmış, sokaklar dolmuş boşalmış, ama cücelerin ormandaki evlerine onlardan başka varan olmamıştı. Aslında varan olmuştu da, onlar olmadığını sanıyorlardı. Çalışkandılar, iyi niyetliydiler, birbirlerine destek oluyorlardı ama bir eksikleri vardı. Okuma yazma bilmiyorlardı. Bu nedenle Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler adlı çocuk kitabını okumamışlardı. Okumuş olsalardı bir gün evlerine bir prenses gelebileceğini bilirlerdi. Belki de bilmezlerdi çünkü onlar üç cücelerdi. Pamuk Prenses ile aralarında bu yüzden sorun çıkacağını ne bilebilirlerdi, ne de böyle bir şey akıllarının ucundan geçebilirdi.

O sonbahar akşamı, birisi bir elinde balık, diğer elinde lamba, diğeri bir elinde tavşan, diğer elinde lamba, üçüncüsü bir elinde bir kuş, diğer elinde lamba tutarak neşe içerisinde kulübelerine geldiler. Bir baktılar, pir baktılar, şaşırdılar. Kulübe kapısı ağzına kadar açıktı. Masalda olduğu gibi Pamuk Prenses yatakta uyuyordu. Daha doğrusu üç yatağı birleştirmiş uyuyordu. Cüceler ses çıkarmamaya çalışsalar da Pamuk Prenses seslerinden rahatsız olup uyandı. Uyku sersemliğiyle ilk fırçasını attı.

“Hani yedi yatak? Üç yatağa sığmadım, belim tutuldu.”

“Ne yedi yatağı” dedi birinci cüce “Biz üç kişiyiz, üç yatağımız var.”

Pamuk Prenses öfkelendi. “Yalan söylemeyin” dedi. “Masalda tam yedi cüce var. Öfkeli, Meraklı, Neşeli, Unutkan, Akıllı, Korkak ve Uykucu.”

“Ne masalı?” diye sordu ikinci cüce.

“Bunlar hem görgüsüz, hem de bilgisiz” diye parladı Pamuk Prenses.

Üçüncü cüce “Şuna da bakın” dedi, “evimize girip yan gelip yatmış, bir de bizi azarlıyor.”

Pamuk prenses öfkeyle kapıdan dışarıya çıkarken “Hem de terbiyesizler” dedi. Koşarak uzaklaşırken de bağırıyordu “Ben bu hikâyeden çıkıp kendi masalıma dönüyorum.”

Doğal olarak gökten üç elma düştü, elmaları cüceler yediler. Pamuk Prenses avucunu yaladı. Bunu hak etmişti!

Orhan Tuncay

Leave a Comment

İlgili İçerikler