Yokluğunun bilmem kaçıncı akşamı, hava çok sıcak ve dal kıpırdamıyor. “Geleyim de manzarana, nazır biraz sohbet eder, iki çay içeriz.” desem “Gel buyur.” demezsin; bilirim ağırlaştırılmış nedenlerin var, diyemezsin. Çünkü senin, dost muhabbetlerinin gölgesinde, dizlerindeki kabuk bağlamamış yaralara baka baka usulca kendine üzülme mevsimin. Ben ise bugünlerde uykulu gözlerimde yaka süsü gibi gülümsemen ile sensiz ..
Read More…