SAATİ Saati soruyorsanız Saat: 8:45’dir Zaman da aslında büyük bir boşluk gibidir Biz bir vakitler mavi gökyüzüne şöyle bir bakıyor, bu bir rüya mı...
Bu köyde dediler muhtar bulunmaz
Konuk oldun mu konak sorulmaz
Burada buyur etme hayra yorulmaz
Vay dedim efendim çıktım huzura
Bir kıl çadır gördüm en uç tepede
Bacası toprak altında kapısı kör cephede
Arif olan anlar dediler bir kelimede
Hay dedim efendim çıktım huzura
Göğün tepesine dikmişler bir kuru ağaç
Önü düzlükse de arkası bir bozuk yamaç
Ye diye tutturdular bu nasıl bir bulamaç
Doy dedim efendim çıktım huzura
Bir kız gördüm ahu, dediler ki nazlıdır
Bir kırata bindi ki alev, yelden hızlıdır
Hal hatır sordum hep sizli bizlidir
Huy dedim efendim çıktım huzura
Üç soru sordular üç cevapta oldum mu cahil
Bilmediğine dediler yolcu olma müdahil
Her şeye razıydım yine de etmediler kabil
Cay dedim efendim çıktım huzura
Bir şölen verdiler ki sultanlara layıktır
Üç gün ayran içtim, sandım ne hoş yayıktır
Beni sarhoş bellediler hepsi ayıktır
Koy dedim efendim çıktım huzura
Bağları İrem, evleri cennet sarayı
Her zaman gel dediler açma arayı
Tutuşturdular elime bakır parayı
Say dedim efendim çıktım huzura
Şecereme bakmışlar bin yıldır soyluymuşum
Şarkın torunu isem garbında oğluymuşum
Herkes yanlış peşinde ben ki en doğruymuşum
Bey dedim efendim çıktım huzura
Bu hoş sedayı anlattım eşe dosta
Kimi güldü geçti kimisi dedi ki hasta
Omzuma dokundu çal büyük usta
Ney dedim efendim çıktım huzura..
Halil Maraş