SAATİ Saati soruyorsanız Saat: 8:45’dir Zaman da aslında büyük bir boşluk gibidir Biz bir vakitler mavi gökyüzüne şöyle bir bakıyor, bu bir rüya mı...
Kubbesinden kar dökülen bu şehir
Bana mutluluk vermezdi
Bilirsin sende
İki insan bir araya gelmekle
İki insan etmezdi
Toprağa su dediğim zaman
Güneşe ne demeliydim
Sözlüğümün içinde aradığım söz yoktu
Oysa bana şimdi dil bilmek kadar
Dilin bilmediğini bilmek yarardı
Sokak başlarında dokuma tezgahları
Ve çıkmaz sokakları olan bu memleketin
Çekme helva dükkânlarında
Aradığım bir şey değildin
Kimilerinin oğlu oluyordum Cebrail mahallesinde
Kimilerinin sen kızı
Kubbesinden kan damlayan şehir
Kan çekiyor beni ve kan çektikçe sızı
Şimdi pazardan pazara gelir
Sarımsak kokusu
Apartman bodrumlarından
Yahut semt pazarından
Ve neden sonra aklıma düşer
Konakta çay içmeyi sevişim
Bartalmay senin yüzdüler derini
Benim derimi kimse yüzmedi
Peki neden senden bahsediyorum
Bilmiyorum
Hafızam hâlâ çalışıyor
Kalbim aynı yerinde
Belki sen ben Bartalmay
Karşılaşırız günün birinde
Halil Maraş