0

Suyun tarlaya götürdüğü özgürlüğün bir parçasıyım,
Sessiz bir çığlığın gölgesi
Sözcüklerin biçimini alıyorum çünkü.
Şaraplar ayaklarıma indi kalbim hâlâ susuz

Sizinle yalnız oturacağım sofralar
Göze çarpmanın ne anlamı var
Pantolonum bulut oluyor
Başkentle kralın arasına girip
Güneş kırılmaz buzun saldırganı

Söylenmemiş sözler doğacak
Parmakları kesilen rüzgâr isyana bileniyor
El mahkûm, eğilmedi hiç
Yosunlar arasında yürüdüğüm yol
Van Gogh gibi renklerin kederinden söküldüm
Nerede kaldıysa içinde büyüdüğüm rüya

Bedensiz bir toprağın ne önemi var
Yüksek sesle konuşmak hakikat değil
Bazı günler uçurumlar biçer
Yürümek de bir danstır, hakkım yok mu buna
Şarkıyı anlıyorum, uzaklara hazır bir yüzüm var.

Rıdvan Yıldız

Leave a Comment

İlgili İçerikler