SEVDA TÜRKÜSÜ her karış toprağında ne çok gözyaşı ne çok kan kokusu nice kadim aşkın anısı nice çile çiçeğinin gölgesi ey bahtı kara Anadolu...
Gözlerinde yıktığın an kırıldı
içim içinden
varmış gibi girdin
hiç olmamış gibi çıkıp gitme
Unutuldum belki ama hatırladım ki yolu kesiştiren sendin
duman mı değdi
birimizin esrik, diğerimizin esir olduğu aşka
Elimin kaydığı sayfaya hatalarımı ekiyor kalemin hançeri
dışım keşkeleri biçen şimdi
Soluk soluğa geldiğimiz de kavuşmanın içine dalıyordu
iki aşkın sesi
dudaklarını kapanmayan mesafeler mi mühürledi
Biri iki eden cehennem bakışlı yolda arkana bakma
anılar yanıyor her adımında
Gelgitlerle yükselip düşen yüreğimi avucunda ovalama
kırık bir ok olur
düşer ayaklarının dibine
Çoğalırken içimde güneş tutulmalarının bittiği yere gel
tenim orada seslenecek sesine.
Gonca Dolu