0

Bozkırın ortasında bir çocuktum
Biraz toprak, biraz gökyüzüydüm
Biraz hasret, biraz umuttum
Bazen uzakları gözleyen nemli bir çift gözdüm

Güneş yakmazdı bizi bozkırda
Ayrılık ateşinin yanında neydi ki güneşin harı
Yağmur damlası düşmese de
Gurbetlik buğusu kaybolmazdı pencerelerden

Topraktı bizim hayatımız
Alın terimiz, ekmeğimiz
Bozkırda tozlu bir çift çarık
Kıymetliydi cilalı kunduradan

Yılkı atlarının arasında koşarken
Kaybettiğimiz uçurtmamızı arardık
Sonsuzluğun mavisinde saklı bir yerde
Bitmeyen hayallerimiz vardı

Dağlar taşır sanırdık yüklerimizi
Ondan bu denli yüksek değiller miydi?..
Meğer ta içimizdeymiş yüklerimiz
Belki bu yüzden kamburdu sırtımız

Kapanmayan yaralarımız vardı
Dinmeyen sızılar, gelmeyen yolcular vardı
Uzaklara yazılan mektuplar
Okunmadan dönen satırlar vardı

Bir bavula sığan hayatlar
Vedasız gidişler
Bir trenin ardında bitmeyen bekleyişler
Ve sabahı olmayan geceler vardı…

Sevgilerimizdi yalnızca bozkırı yeşerten
Dosttan öte kardeşliklerimizdi
Bir ekmeği paylaşır gibi
Paylaşırdık hüzünlerimizi, sevinçlerimizi

Bozkır bizdik, dağ bizdik, taş bizdik
Su bizdik, ateş bizdik
Bozkırda yeşeren ağaç,
Açan çiçek bizdik.

Kerime Bistami

Leave a Comment

İlgili İçerikler