SAATİ Saati soruyorsanız Saat: 8:45’dir Zaman da aslında büyük bir boşluk gibidir Biz bir vakitler mavi gökyüzüne şöyle bir bakıyor, bu bir rüya mı...
Belirsiz bir zamirle konuştum hep
Kime ait olduğunu bilmediğim mağaralarda
Büyüdüm duvarlarına baka baka
Siyah kumun ayazında, çırılçıplak
Kimdim, nereden gelmiştim ve neden
Pusuya yatmış kalp ağrısı vardı göğsümde
Hiç kimse anlatmadı gecenin rahmini kim bozdu
Yankılanırken dinozorların öldüğü son günü
Bir sabah mağaradan çıktım, etraf çok sessiz
Derenin kıyısında yıkanan
Dağınık saçlı bir yalan bekliyordu beni, isyankâr
Ve suç ortağımın dudağından düşen ben
Kör oldum
Yavaşladı zaman, hiçlikten birkaç saat çaldım
İbrahim’i ateşe, Yusuf’u kuyuya ben attım
Ne yargı ne hapis, sadece kül serpildi üstüme
Kendi parmaklarıyla yazdı Tanrı on emri
“Öldürmeyeceksin” dedi, yağmur çok yağdı
Soylu atlar çok ıslandı
Şarabını paylaştığım sözcükler yok oldu
Ve kanlarında boğuldu insan
Sonra çocuklar doğdu yeniden
Hasan Çelikkol