SAATİ Saati soruyorsanız Saat: 8:45’dir Zaman da aslında büyük bir boşluk gibidir Biz bir vakitler mavi gökyüzüne şöyle bir bakıyor, bu bir rüya mı...
KADINLAR
taraçada dilberler eli kolu epenek
saçını rüzgâr tarar uçlarını kelebek
ninnileri ezgiyle kucağında e bebek
ay yüzlü peri kızı müsemması esması
elleri mini mini dişleri inci gibi
gül misal yanakları ihsan eylemiş Rabbi
içinde iyi niyet her cümlesi semavi
gökçe yüzlü kadınlar gül oyalı yazması
deli divane olup etrafında gezerler
yüzü yüz vermeyince ümitsizce bezerler
çılgın akarsuların diplerinde yüzerler
böylece sürüp gider hovardası yosması
rengarenk toprak kokar insanlığın kumaşı
meccanen veriliyor beşeriyet maaşı
bilinenden bilinmeze akar ekmeği aşı
her sese duyarlıdır Yaradan’ın seması
güzelin güzelliği ta ezelde verilmiş
gonca güller misali bahçelerde derilmiş
sevenin yüreğine aşk yoluna serilmiş
koca ömre bedeldir yâr teniyle teması
sevdaya doymaz olur nazenin bedenleri
uğruna can verirler yedi bela sevenleri
ince pamuk ipliği masmavi güvenleri
nice diş kırmıştır yumuşacık elması
bir elinde zehir var diğerinde panzehir
dört koldan akar gider aşkın menzili nehir
gönül memleketi ki ışığı sönmez şehir
her yiğidin harcı mı ummanına dalması
cümle tarif edemez kelime acze düşer
şiir icazet verir şairi dize düşer
mısraların şifresi manası söze düşer
her derde şifa sudur yâr dizinde yatması
Faik Kumru