ÖLÜM VE DOĞUM GÜNÜ Bir çukur açıyorum yıllardır. Kazıyorum derine, magmaya yakın en dibe. Çabalıyorum, yoruluyorum, ağlıyorum. Gözlerim şiş, acı dolu uyanıyorum. Öyle bir...
YAŞAMAK VAR YA
Boğazıma takılıyor ömrüm,
ömrümden ömür gidiyor.
Acının tarifini yapamadım daha,
acıdıkça diriliyor ömür.
Yaşamak var ya şimdi,
ölümlüler arasında yaşamak,
aslında yaşayamamak bir yerde,
ya da doğurarak acıyı ölmekti.
Boğazıma takılıyor işte her nefesim,
gücüm yetmiyor sesimi çıkarmaya,
seslensem duyan da yok ya şimdi,
istediğim gibi savururum küfürleri.
Ne istedim ki hayattan,
hayat ne ister ki benden,
bir katık bile bulamadan,
kan revan içinde ölürken.
Enkazdan enkaza koşuyor yüreğim,
kalbimin sancısı yetiyor ölüme,
bir avuç toprak bulsam da,
versem son nefesimi geriye.
Sadece yaşamak istedim,
insan gibi yaşamak,
huzurlu bir sona nail olmak ve de.
Yaşamak var ya şimdi.
Gözlerimin buğusu kadardı umudum,
silindi gitti kuytularda,
bir daha gelsem dünyaya,
yaşamak var ya şimdi.
Yaşamak yol bulmak gibi,
çıkmaz sokaklara giriyor ruhum,
biraz umut, biraz nefes istedim sadece,
belki bir de yaşamak.
Betül Fırat