EYLÜL “Tamam, geliyorum.” diye kapattı telefonu. Vestiyerden mont geçirdi sırtına. Ne saçına baktı ne başına. Üstünde alelade bir kazak, altında mavi bir kot pantolon…...
SANA BAKMAKTAN GELİYORUM
Hasretin mayalanıyor ülke uzunluğunda
Yandım da tütüyorum adresin benden öte
Uzak bir bakış birinden ötekine
Coştu yine içimdeki gümüş yeleli sen
Kaldım diz çökmüş pencereler önünde
Seni anlatmak geceyi sonsuza uzatarak
Savaş meydanları yastığın içinde
Çalgılar göğsümü eşeleyen ev güvercinleri
Susmak hiçbir şeye iyi gelmiyor…
Gözlerindeki değişmezlik büyük inancım
Bana kendini hatırlat
Gülmek nedir bilirim senle
Sen yarattın kanımdaki diri atları
Suları yeniden tanır dokunduğun çiçekler
Rıdvan Yıldız
