KARA VAGON İkindi güneşinin bulutların arkasına saklanıp, gökyüzünün kızıllığı solmaya yüz tuttuğu saatlerde fabrikanın düdüğü çalmaya başlardı. Kuşlar kanatlarını çırparak havalanır, fabrikadan çıkan insanlar...
-1-
Mahcup bir güfte asılı fecre
Deniz kayalıklara vuruyor kendini
Aşüfte gül soyunuyor dikenlerinden
Hatıraları kemiriyor zaman
Birazdan kader denen gardiyan
Tutup kulaklarımdan beni
Peşkeş çekecek hayata
-2-
Teselliler uyuşturmuyor neşter yaralarını
Gülüşmeler sönümleniyor zamanın sinesinde
Çığlık çığlığa bir sessizlik
İsyan vakti lâkin
Beynin gri hücreleri bile yasaklı
Kendi yankısında boğuluyor hayat
-3-
Dudaklarım dualar serpiyor geceye
Korkmak ve umut etmek
Kaderle güreşmektir hayat
Alt alta üst üste
Ben yenilmeye doymayan pehlivanım
Baştan olsun derim her seferinde
-4-
Tütsülenmiş anılar zulamda
Müebbet hapsolmuşum hayata
Beynimde ezeli bir doğum sancısı
Yalanım yok ehlikeyifim
Bilerek bozdum pusulamı
Sızıyorum kendimden
Başlıyor gece gibi bende de
Yok oluşun acısı
Murat Halıcı