0

Umudum işte, umudum!

Ekmek getiren bir baba gibi

Sesinde güneşin sesi

Köprü altına vuran balıktan

                                    nefesi

Ayın ensesi gibi

Şeker toplayan çocuktan,

                 biraz da gül suyu

Gözlerinde yaldızlı bir kuyu

Mavim mavim ötesi,

Beyazlı ipeklerle gülüyor

                                      eteği

Bileği sarı,

              umudumun kızları!

Ekmek dişleyen çöpçü gibi

Boğuyor karanlığı…

Karanlığın aralığı, altın çeşmesi

Bademsi bir anı, bir yudum…

Umudum işte, umudum!

Kör beyaz mekanında,

Çiçek açan dağın serinliği var

                                 bakışında…

Beyazlı atlar koşuyor etrafta,

Işıklar kesiyor göz göze bizi

Umudum işte!

Ne o konuşuyor

                        ne de ben,

Sadece dinliyoruz birbirimizi…

Enes Yeşil

 

Leave a Comment

İlgili İçerikler