SAATİ Saati soruyorsanız Saat: 8:45’dir Zaman da aslında büyük bir boşluk gibidir Biz bir vakitler mavi gökyüzüne şöyle bir bakıyor, bu bir rüya mı...
Siyah saçlarında kapıldım rüzgâra
An devrildi önümde düştü zindana
Bozuldu gülistanım döndü hüsrana
Dediğim o yıllardan önce değildi
Uzadı şafak, hemen koştum güneşe
Beni odun yaptı da attı ateşe
Ben Cemal dedikçe o dedi ki Ayşe
Duyduğum o yıllardan önce değildi
Uzandım al sedire aklımda huzur
Bir el tuttu elimden sandım ki Hızır
Bu iyi niyet bende en kötü kusur
Düştüğüm o yıllardan önce değildi
Kapandı kapılar bulamadım kilit
Dediler ki arama geçmiştir vakit
Ben peşindir demeden ödendi nakit
Gittiğim o yıllardan önce değildi
Düşündükçe açıldı sırçalı perde
Güldükçe gözleri yâr düşerdim derde
Ben bir yangın oldum sen kayboldun selde
Gördüğüm o yıllardan önce değildi
Mızrak kınından uçsa varsa semaya
Dolansa hilalde de düşse belaya
Merhem istemeden geldin mi devaya
Bildiğim o yıllardan önce değildi
Devrine küskün yaşar kızgındır dili
Alim değil evliya, belki bir deli
Hak yazarken kırdılar o güzel eli
Küstüğüm o yıllardan önce değildi
Zamanın hesabıdır ak ile akçe
Akbaba olsam da niyetimdir serçe
Dikenlerin yurdunda bir avuç gülce
Diktiğim o yıllardan önce değildi.
Halil Maraş