“Nasılsın?” diyorsun. “Nasılsın?” diyorsun. Sorma inan bilmiyorum nasılım, Biraz hüzünlü, biraz kederli, biraz yorgun, biraz elemli, Nasıl bir haldeyim bilmiyorum. Batan güneşe hüzünleniyorum fakat...
“Nasılsın?” diyorsun. “Nasılsın?” diyorsun. Sorma inan bilmiyorum nasılım, Biraz hüzünlü, biraz kederli, biraz yorgun, biraz elemli, Nasıl bir haldeyim bilmiyorum. Batan güneşe hüzünleniyorum fakat...
Kitaplar biriktirdi, arkadaşlar biriktirdi, güven ve para biriktirdi. Harcadı sonra hepsini. Elmas Tunç
Seherde esneyip uyanan papatyalar Her gün sayısız çiy damlasıyla yıkar yüzünü. Ardından sürmeli altın gözleriyle bakar etrafa, Bacaklarına dolanan karıncalara baş sallar İçten bir...
Ruhumu kanatan iğneli ve çengelli düşünceler kaynıyordu kafatasımın içinde. Bunlardan kurtulmak ve rahatlamak umuduyla yerimden kalkıp balkona çıktım. Beynimi derinden sarsan, içimde kasırgalar oluşturan...
zübde-i hülâsa arızalıyız Abdullah! hissetmeden yaşama putuna, taş atmış; kaşını gözünü yarmışız vesselâm mahallenin delisi olmaya! mahalle dediysem kabristan dehlizi kuruyan dalları ağlatmışız öyle...
Kalbindeki nurun yüzüne yansıdığı canım arkadaşım Betül, beş ve üç yaşlarındaki evlatlarımı kucağıma alıp ak sütümle beslemeye başladığım o güzel anların en yakın şahidiydin...
“Ayntab ey! Aşkımın imkânsız şehri, dök üstüme acıyı ve şehveti, dindir yüreğimin fırtınasını.” *** Kazanzar Nazaretya Konağı’na giden yolun başında, Kayacık kapısının önünde beklerdim...
Kahire’nin sokakları, binlerce insanın daracık geçitlerde dolaşmasıyla canlanıyordu. Tarihin izlerini taşıyan gösterişli yapıların önünde uzanan uzun kuyruklar, şehri adeta bir tabloya dönüştürerek ona sanatsal...
yarım kalmış mutluluktu gözlerinde geçmişi aramak yarım kalmış hüzündü bulutlardan sağılan damlalar yığınak olmuşlardı gözyaşımıza kirpiklerimizde mayalanan özlemdi omuzlarımıza yaslanan gölgelerin bizden alıp götürdükleri...