insanın insan yakan ateşinden tutuşup kâinatı çalkalayan su hu diye harlarken sonsuz kuyuyu bir yolcunun düşünde ölümsüzlüğü buyurdu hancılar bu sözleri duyanların gözleri arşa...
Acın acımız, canın canımızdır, Türkiye…sinene saplanan bu acı, koynunda açılan kanlı yareler, binlerce kardeşi, evlatları, yavruları yutan yarıklar Azerbaycan’ın ve tüm Türk Dünyası’nın kalbini...
Gün gelir deli gibi bize koşasım gelir iyot kokusu çeker beni o tenha yere kumdan karşılıklı kalelerimizi bulma ümidiyle beni silmiş seni silmiş mavi...
Hafize kadın, ahretliği Suna ile hasbihalini akşam ezanı okunana kadar sürdürdü. Köyde olan biten her şeyi ilk önce Suna kadın haber alır, ancak ondan...
Uçan bir kuş, göğe kanatlarıyla dokundu, ben gördüm, ruhumla eşlik ediyordum ona çünkü. Beyaz, mor ve pembe çiçekler açmış ağaçlarla dolu bir bahçe olmuştu...
perdesiz bir tiyatro hayat çile işlemiş ellerimle parmaklarımdan kayıp giden yarınlarım nerede tersine ilerlerken saatler boyu devriliyor gökdelenlerin neferler salınıyor barışa yaşamak tabut boyu...
sona erişi çocukluğun buralar odağını yitirmiş buzul devir bir başka tütüyor ocaklar.., bir başka acıyor anlamayacağınız ayrık ve sanal kongresi kangren hücrelerin bir başınalığı...
Dışarıda iki gündür aralıksız yağan karın yerini kuru bir ayaza almıştı. Dillere pelesenk olmuş Ankara’nın ayazına rağmen araçların ve insanların yoğunluğundan yağan kar da...
Bakışlarımın boşluğa kaydığını söylüyorsunuz. Hâlbuki ben zaten boşluktayım. Düşüyorum, her gün, her gece dağlardan, tepelerden, şehrin içinden, hatta gözünüzden. Tutmuyorsunuz ellerimden. ******* Boşluk Ne...
İsmail yakın bir arkadaşımdı. Liseyi beraber okumuştuk. İsmail’in ailesinin maddi durumu iyi bir seviyedeydi. İki katlı bir evleri vardı. Babası, iyi kalpli, temiz yürekli,...