UÇURTMALAR YÜREĞİMİZDEN UÇMALI Açmalı gönül penceresini her sabah Koklayıp dünyayı nefes dolusu, Yeni keşiflere hazır tutmalı ruhu Hele dostun erken telefonuysa gelen Zaman...
Solgun bir yıldırımın keskin bıçağı
Bir hışımla indi odaya
Nicedir kendini belli etmeyen
O derin ses, o beklenen yutkunuş
Yağmurun geç kavuşmalarından
Küçüldü, sanki biri ölmüş gibi
Büyüyen ışığın içinde taş kesilen insanlar
Nihayet buradalar nihayet tasarım olarak
Tavanda kurumuş kopuk sesin yumruğu
Yanılgılar içinde havada
Hem soğuk hem ılık hem karanlık hem ışık
Sağa sola çarpa çarpa bir anlık
Yuvarlanıyor soğuğun oğlu evin içinde
Şimdi bildiğimiz başka bir şey
Küçük sesler başka bir şey
Kendine has telaşlı avlular
Kaç parçaya bölündü sessizlik
Alacalı kuş sesi yaşamıyor dallarda
Bir kaybedeni var gecenin
Rıdvan Yıldız