Yine sahilden dönüyordu. Günde en az bir kere Marmara’nın mavisine varmadan yapamıyordu. O kokuyu duymadan, o dalgalarla dertleşmeden bir gün geçiremiyordu asla. Boş hayatında en yüce ve huzur dolu aktivite buydu. Yüreğinde diğer bir huzur yaratan şey ise namazdı. Tek bir seccadesi bile yoktu ama namaz kılmadan da yapamazdı. Çok yorgun olsun yine de ..
Devamını Oku…
Taksim’de çarşaflı sokak Sokağın başında etekli bir kız Kızın başı belada Taksim’de çarşaflı sokak Sonbaharda rüzgâr Sokak dik yamaç Etekler fora Günah kumaştan Rüzgârdır sebep Kız baldır bacak Oğlanı sorma Çarşafta tek mandal Düştü düşecek Düşse de kurtulsa Edep ve hayâ Oğlanın hali Bini bin para Çarşaf düşünce Örtünür genç kız Oğlan perişan Hayaller ..
Devamını Oku…
Sakıncalı monologlar çimlenir Tümleşik karmaşalarımda Sonu belli isyanlar biriktirir cümlelerime Bir kaç nefeslik susuşlar Platonik bir sevdadır her umut Ve her isyan bir umuttur hayata Gölgemden karanlık yanlarım var benim Zemheri ayazından daha soğuk Dünyayı kuşatacak baharlarım da var Kaderin zincirlerini kıracak Ufukta açan çiçeklerini Bir arada yaşamayı kabullenen insanların Gizlenme isteğidir her duvar Ve ..
Devamını Oku…
Kedi gibi mışıl mışıl uyumak istiyorum sıcak bir sobanın yanında Gelen giden umrumda olmasın Ihlamur kokusunda fokur fokur fokurdasın iki kılçık hayallerim. Başımın üstünde telaşlı bir hanımnine, Kestane taşısın kuzineye. Bazen huysuz bir kuş konsun pervaza, Bazen varlığımı hatırlatsın bu rutubetli hava Nurşifa ÇAYIR
Mehtap ve güneş sizin için doğdu, Yakamoz sizin için dans etti balıklarla, Her batan güneş size gösterdi yüzünü. Tüm şen ezgiler size seslendi, Falcılar ellerinize, çiçekçiler gözlerinize vurgundu. Tüm galalar sizin için serdi kırmızı halıyı, Bunca figüranken hayatta En azından acıyı, hasreti bıraksaydınız bize.,. Matem size yakışır elbet. Vuslat sizin hakkınız, Boş beşikler, parklar, tatlı ..
Devamını Oku…
“Bir bilet,” diyor, “lütfen,” tombulcana bir kız, “önlerden olsun. Varsa cam kenarı.” Parayı uzatırken al yanakları azıcık daha kızarıyor nedense. Belki de bakışlarımdan. Koyu renk, ince pardösüsü aralanınca hamile olduğunu anlıyorum. Daha çocuk yaşta. “Bana da,” diyorum, ‘iki,’ diye eklememek için kendimi tutuyorum. Anne adayının arkasından bakarken omzundan sarkan uzun saplı çantasında gözlerim salınıyor. ..
Devamını Oku…
Mutlu insanlar yataklarında mışıl mışıl uyuyordu ve bir tek mutsuzlar ayaktaydı gecenin bu kör saatinde. Böyledir bu; mutsuz insanlar geceleri yaşarlar günü. Bir tek gece anlayabilirmiş gibi onları, bir tek gece sahip çıkarmış onlara gibi. Hem gökyüzü kara, hem onların yüreği kara. İçleri koyu. Bir bağ yakalarlar geceyle kendi aralarında. Bir köprü. Kimi gökyüzünü ..
Devamını Oku…
Neden böyle yaptı? Bilmiyorum. Gerçi bir sebebi olması da gerekmiyor. Rahat mı desem gamsız mı desem öyle biriydi Cemil. Sabah, güneşin gözüne gözüne vuran ışığı ve çevresinde ki insanların konuşmalarına uyandı. Gözlerini ovuşturdu. Karnını kaşıdı. Yattığı yerden kalkıp oturdu. Burnundaki sümükleri içine çekip yere tükürdü. Yanından geçen bir kadın “pislik herif” dedi. Desin hiç ..
Devamını Oku…