ÖLÜM VE DOĞUM GÜNÜ Bir çukur açıyorum yıllardır. Kazıyorum derine, magmaya yakın en dibe. Çabalıyorum, yoruluyorum, ağlıyorum. Gözlerim şiş, acı dolu uyanıyorum. Öyle bir...
Bir otomobilin penceresinden geçiyor
Son kullanma tarihi geçmiş zamanlar…
Palmiyeler yolcu ediyor,
Sıra sıra dizilmiş askerler gibi
Saygıyla selâmlayarak yaşanmışlıkları!
Gökyüzü cayır cayır yanıyor,
Seyhan gölünde martılar kıpırtısız,
Doğduğum, doyduğum, yaşadığım
Dünyadaki en güzel yer!
Sevda türküleriyle yıkanmış Seyhan’dan
Bereket yüklü Yüreğir’e doğru
Yeşille mavinin ufkunda
Güneş doğuruyor greyfurtlar!
Tatları kaderlerimize benzeyen
Acı, tatlı, ekşi, hatta kanlı…
Bir dünyadan alarak bizi
Bambaşka yerlere taşıyan
Yaşam boyu kurmaya çalıştığımız
Ah, o köprüler yok mu?
Biz çabaladıkça yıkılan,
Tekrar oluşturabilmek için
İnadına direndiğimiz!
Yaşamın kıyısında durup
Seyrederken gün batımını
Artık yıllardan
Gelecek kuruyoruz kendimize;
Her yıl şubattan günler çalarak
Ekliyoruz ömrümüze yâr!
Harika Ufuk
Görsel: Nuru Mihri