EYLÜL “Tamam, geliyorum.” diye kapattı telefonu. Vestiyerden mont geçirdi sırtına. Ne saçına baktı ne başına. Üstünde alelade bir kazak, altında mavi bir kot pantolon…...
Yağmur yağıyor,
Bir yaprak düştü önüme,
Beyazıt’ta
Bir çınardan koparak.
Bir yaprak,
Umut, umut büyümüş,
Gölge olmuş insanlara,
Mehtapta kuşlarla uyumuş,
Göz kırpmış,
Güngörmüş çınarın gövdesine,
Kalp çizen, isim yazan aşıklara.
Bir yaprak,
Sararmış,
Tüm tazeliğini,
Doğa vermiş, doğa almış,
Tomurcuktan olgunluğa dek
Yemyeşil öyküsünü noktalamış.
Bir yaprak,
Kurumuş dökülmüş,
Topraktan gelmiş, toprağa dönmüş,
Bir varmış, bir yokmuş.
Sami Erdem
