Gözlerime bak, yaralarım yüzünden
mi?
Yoksa içimdeki karanlık mı korkuttu seni?
Bana ölüymüşüm gibi bakma, içimdeki çiçekler soldu
sadece
Ve o çiçeklerin katili yalnızca sensin.
Bilmeni isterim ki kalbiyle sevenler, aklıyla
unutamaz.
Aklıyla sevenler bir kar tanesinin tene değişi gibi,
çok kolay eritip yok eder sevgiyi ve geriye alabora olmuş bir geminin enkazını
bırakırlar okyanusun en derin yerinde…
Şimdi içinde bir benim adım olan bütün zamanları
takvimlerden yok etmek istiyorum
birçok hafızadan silinmek istiyorum ve şu içimde
birikenleri anlatacağım gün benden korkacak herkes.
Mezar taşlarını okuyarak adını unutmaya çalışıyorum…
Mezar taşıma adımı bile yazdırmak istemiyorum…
Bir fani bilecek herkes beni…
Çünkü mezar taşımız bile tek olacaktı ve ben bu hayale
ihanet etmek istemiyorum.
Varsın adsız olarak bilineyim…
Aramızda uçurumlar vardı dediğin gibi.
Ben bir başkasının elini tutmamışken, sen bir
yabancının göğsünde uyuyacaksın ya.
Vursunlar beni şakağımdan…
Kör bir kurşuna yazsınlar adresimi.
Sen içine öfke kamufle edilmiş bir mutluluğu yaşa…
Günün birinde düşerse maskeler,
Sana dediğim en son sözü hatırla.
Yaptığın yanına kalmayacak,
Acı çekmeni göremeyecek bilemeyecek kadar uzaklarda
olacağım.
O vakit arayacağın tek kişi ben olacağım.
Sen helallik diyeceksin ben pişmanlık…
Ama her şey için çok geç olacak…
Muhammed Balaban
Related