0

Yangın yeri bu dünya dumanı tüten saray
Hani dağ başındaki azade çınar
Hani su kenarına inen gazel
Bir kervan ki göçtü gitti çölümüzden habersiz
Gri tepeler şimdi ağıtlarımıza mahpus

Gözleri yaşmaklı avuç içleri mühürsüz
Usul yürür ufacık durur dal ucunda arı kuşları
Cismi yok kadınlar geçer anılarımdan
Sessiz sakin ağlamaklı

El ayak çekilmiş meclislerin birinden
Çakırkeyif hüznümüz dolanır bahçelerde bizle bir
Tılsımını yitirmiş artık tebessümler dudakta
Ve kızıl goncadan selam yok
Solan günlerin lacivert sabahlarına

Nisan arefesinde aceleci
Akan suyun adımları bir dinle
Deniz midir yoksa umman mı sahile değen dalgalar
Aşinasıydık oysa ilk meclisten onların

Bir söz vardı aramızda inan
Öyküsü yarım kalmış her hecesi sırılsıklam
Penceremizi açsak evimize yağmur dolsa
Usanmam hiç dinlemekten hep o şarkı ile uyansam

Ezberlenir hayat bazen tereddütsüz okunur
Söylenir adın nefti ormanların en ücra köşelerinde
Dil bilmez sümbüller dinler kuşluk vakti masalını
Sırlarını saklar saçları sırmadan peri kızları

Hatice Eğilmez Kaya

Leave a Comment

İlgili İçerikler