0

Huzurlu, mutlu, kaygısız günleri anlatır bilgeler
Eskiden dünyada sadece barış hâkimdi, derler.
Kavgalar, savaşlar çıkar,
İnsanoğlunun arttıkça hırsı…
Dünya emekçilerinin tanrısı
Barış aşığı Demirci Topal Hefaystos,
O güne değin hiç yapmaz ama savaş silahları
Kıramayıp Tanrıça Tetis’i
Üstünü barışçıl resimlerle süslediği,
Aşkı benzersiz aşkla nakşettiği,
Kalkanları dövmeye başlar işliğinde!
Tolstoy’un “Harp ve Sulh” eserine öykünürcesine
Tezatları işler asırlar öncesinden…

Asil ancak halkıyla bütünleşen halktan bir prenstir Hektor.
Barış çeşmesinden bir yudum su içemeden
Veda eder hayata!
Anası Hekabe acıyla haykırır,
Yerler gökler inler,
İda dağları titrer Hekabe’nin acı yüklü feryadıyla…

Apollon ile Afrodit pek öfkelenirler,
Afrodit merhem sürer
Hektor’un kanlı yaralarına…
Gölgeler Hektor’un hüzünlü bakışlarını
Afrodit’in gür ve uzun kirpikleri…

Paris de kıskanır Apollon’u,
Kızıl saçlı, dolgun dudaklı, güzeller güzeli Afrodit,
Belki de en çok sevilen ve en çok kıskanılandır.
Altın kalpli tanrıça kurtaramaz mert adamı…
Sepya çiçekleri gibi siyah-beyazdır bütün anılar artık
Mevsimlerden birine zamanın sayrılığı bulaşınca
Çentik atılır tarihe…

Ah Troyalılar ah nasıl kıydınız ona?
İşte o günden beri ilkbahar çiçekleri sepyadır,
Kırmızıya küsmüştür Kaz dağları!

Harika Ufuk

Leave a Comment

İlgili İçerikler