SEVDA TÜRKÜSÜ her karış toprağında ne çok gözyaşı ne çok kan kokusu nice kadim aşkın anısı nice çile çiçeğinin gölgesi ey bahtı kara Anadolu...
dökülüyor mevsimler
ilmekler başka zamanın sözcüsü
ruhun pencereleri o yüzden
nem kapıyor
her dolu sessizlikten
ışıktan birer damla tutuyor
orada harf-i beher…
orada, kozasında bir mânâya örülüyor
her sözcük
aynı derin dağın sarnıcında yetişirce sanki
korkuya gark ediyor çağın yalanlarını,
putlarını çünkü
ve toprağın bağrındaki acı dualara.
acı hayal terine
umutla teselli selâmı yolluyor ya;
kuyular o denli kıskanç
yerin kulağı o denli sağır!
Halis Tamkoç