OLMAYIŞLAR Nice tebessümler erittin ateşte Teraziler tartmaz oldu yalnızlığı Çıkarcı makamlar Ve sahteliğin anaforunda Savrulup durdu zaman. Filiz filiz umutlar ektin düşüncelere Gerçekliğin...
İşte garipçe gülümseyen kılavuzlar
Bunun yeni dünya düzeni için güven sarmalı çalışmalarına yakın
Adına düzenlenen bir evrak olmaktan uzak
Kendi halinde bir kuş yalnızlığını seçtim.
Belki de isteği bir şeydi.
Nereye baksam dünyayı öldürmek isteyen sokakları yanımda taşıdım
Oysa ben, her kaldırım için papatyalar beslerdim
Kırılsın diye kaldırımın soğukluğu
Koşturan çocukların ayaklarında yuvarlanan dünyayı
Kırılan bir camın tiz sesinde molayı anımsayan
Ve heyecanı uzaklaşmış bir sürprizin
Kasıklarında beliren endişe kokusunu hep tanırdım
İşte sana dünyayı özetleyen zamanlar
Tüfeğin mermisindeki tombul ölümü kim verdi?
Bilseydik eğer vazgeçen biri için kaybetmek yoktur
Çabalayanlar içindir kaybetmenin varlığı
Doğru isimlerin içine bırakılan yanlış insanları tanımaya başladıkça
Bir kereste kokusu daha anlamlı olmaya başlamıştı
At arabalarının nizami gidişatlarında sorguladığım çocukluk
Beni nizamiyenin girişine kadar bıraktı.
Anladım ki içeri girince başlar geçmişin hayali
Sorgulayan bir palaska içinde
Dönmek istediği bir umudu arıyordu.
Ali İhsan Tarman