Aynalarda gizlenen korkuların yansıması Bir gece sevdiğin ne varsa elinden aldı Oysa bunca hayal kırıklığı Seni hiç korkutmadı Yalnızlık zil sesi gibi yakana yapıştı...
perdesiz bir tiyatro hayat
çile işlemiş ellerimle
parmaklarımdan kayıp giden
yarınlarım nerede
tersine ilerlerken saatler
boyu devriliyor gökdelenlerin
neferler salınıyor barışa
yaşamak tabut boyu
artık savaşlar okşuyor bedenimi
ateş ve barutla ısınan dünyada
şafak kirpiklerime kavuşurken vuruldu
söndü gözlerimin ışığı
çocuklar gömüldü güneşsiz yurtlara
kurumuş gül dallarından
ateşler yakın uygarlığın karanlığına
günaydınsız kalmış yeryüzü
göğe veda etmiş mavi bulutların hüznü
Heybet Akdoğan