EYLÜL “Tamam, geliyorum.” diye kapattı telefonu. Vestiyerden mont geçirdi sırtına. Ne saçına baktı ne başına. Üstünde alelade bir kazak, altında mavi bir kot pantolon…...
OCAĞINA DÜŞTÜN MÜ HİÇLİĞİN?
Sen hiç
Düştün mü Yusuf’un kuyusuna?
Çentik attın mı gurbet akşamlarına?
Sen hiç
Omuzladın mı yalnızlığını?
İçli içli ağladın mı geceleri?
Sen hiç
Nanik yaptın mı ayrılığa?
Yâr gibi bekledin mi ölümü?
Sen hiç
Susuz kaldın mı Kerbelâ’da?
İsyan ettin mi zalimlere?
Sen hiç
Yolunu kaybettin mi?
Ocağına düştün mü hiçliğin?
Hızır İrfan Önder
